"Benim kadar acı çekmedikçe Tanrı'ya inanmamı beklemeyin benden."
Mehmet Eroğlu, 2000 yılında yayımlanan Yüz: 1981'in ardından iki yıl süren suskunluğunu Zamanın Manzarası ile bozuyor. Zamanın Manzarası, kimsenin görmediği, görse de farkına varmadığı insan manzaralarının ressamı olmayı seçen yazarın yedinci romanı. Askerliğini Güneydoğu'nun dağlarında yapmış, askerlik dönüşü sevgilisi tarafından terkedilmiş, yazarak umutsuzluğunu aşmayı isteyen, hayatında bulamadığı ilahiliği edebiyatta arayan, ama yaşadığı kısırlıktan bir türlü kurtulamayan baş kahraman Barış Utkan'ın hikâyesi çerçevesinde , 1988-2002 yılları arasındaki Türkiye'yi, insanlarımızı, ölüme yatanları, acıları ve trajik bir aşkı anlatıyor. Yitirdiği acıma duygusunu ve hayatına anlam katacak tek şey olan aşkı arayan kahraman, sonunda varlıklı ve güzel bir kadında aradığını bulur. Ancak bu aşk, günümüz Türkiye'sinde hem maddi hem de manevi yoksunluğu bir arada yaşayan umutsuz bir karakteri kurtarmaya yetecek midir?
İlk romanı Issızlığın Ortasında 1979'da Milliyet Roman Ödülü'nü kazanmasına rağmen, 12 Eylül Darbesi nedeniyle 1984 yılına dek yayınlanamadı. Geç Kalmış Ölü, Yarım Kalan Yürüyüş, Adını Unutan Adam, Yürek Sürgünü gibi eserleri, yazarı roman ustası mertebesine yükseltti. Televizyon ve sinema için çeşitli senaryolar da yazan Eroğlu'nun Yarım Kalan Yürüyüş romanı "80. Adım" ismiyle filme çekildi ve 1996 Yılı Film Festivali'nde En İyi Türk Filmi ödülünü aldı.
"Sadece irkiltici bir tarihsel geri plana yaslanmasıyla değil, üç zamanlı anlatımı, kurgusu, insanı, eşyayı ve doğayı tasvir ederken yakaladığı diliyle de, "Zamanın Manzarası", hem Eroğlu'nun en iyi romanı, hem de bu yılın en iyilerinden bir tanesi."
A. Ömer Türkeş
"Benim kadar acı çekmedikçe Tanrı'ya inanmamı beklemeyin benden."
Mehmet Eroğlu, 2000 yılında yayımlanan Yüz: 1981'in ardından iki yıl süren suskunluğunu Zamanın Manzarası ile bozuyor. Zamanın Manzarası, kimsenin görmediği, görse de farkına varmadığı insan manzaralarının ressamı olmayı seçen yazarın yedinci romanı. Askerliğini Güneydoğu'nun dağlarında yapmış, askerlik dönüşü sevgilisi tarafından terkedilmiş, yazarak umutsuzluğunu aşmayı isteyen, hayatında bulamadığı ilahiliği edebiyatta arayan, ama yaşadığı kısırlıktan bir türlü kurtulamayan baş kahraman Barış Utkan'ın hikâyesi çerçevesinde , 1988-2002 yılları arasındaki Türkiye'yi, insanlarımızı, ölüme yatanları, acıları ve trajik bir aşkı anlatıyor. Yitirdiği acıma duygusunu ve hayatına anlam katacak tek şey olan aşkı arayan kahraman, sonunda varlıklı ve güzel bir kadında aradığını bulur. Ancak bu aşk, günümüz Türkiye'sinde hem maddi hem de manevi yoksunluğu bir arada yaşayan umutsuz bir karakteri kurtarmaya yetecek midir?
İlk romanı Issızlığın Ortasında 1979'da Milliyet Roman Ödülü'nü kazanmasına rağmen, 12 Eylül Darbesi nedeniyle 1984 yılına dek yayınlanamadı. Geç Kalmış Ölü, Yarım Kalan Yürüyüş, Adını Unutan Adam, Yürek Sürgünü gibi eserleri, yazarı roman ustası mertebesine yükseltti. Televizyon ve sinema için çeşitli senaryolar da yazan Eroğlu'nun Yarım Kalan Yürüyüş romanı "80. Adım" ismiyle filme çekildi ve 1996 Yılı Film Festivali'nde En İyi Türk Filmi ödülünü aldı.
"Sadece irkiltici bir tarihsel geri plana yaslanmasıyla değil, üç zamanlı anlatımı, kurgusu, insanı, eşyayı ve doğayı tasvir ederken yakaladığı diliyle de, "Zamanın Manzarası", hem Eroğlu'nun en iyi romanı, hem de bu yılın en iyilerinden bir tanesi."
A. Ömer Türkeş