Yunus Emre, bundan yedi yüz küsur yıl önce söylemişti; bu dünyadaki karaların, denizlerin, dağların, ovaların bütün insanlığın ortak malı olduğunu ve kendisinin de bir insan olarak elinde bir karış toprağın tapusu olmamasına karşın, bütün dünyanın mülkiyetinde hissedar bulunduğunu ilan etmişti.
Richard Stallman, bilgisayar teknolojisi uzmanları arasında bir efsane kahramanı. Bilgisayar teknolojisinde "Logiciel"i kod kaynağını, yani üretim sırrını ilk bulan araştırmacı. Daha ilk günden, bu yeni buluşların patentini almayı reddetmiş ve bu yoldan para kazanmak aklının kenarından bile geçmemiş olan kişi.
Harvard Üniversitesi'nde bir başka üstün yetenekli genç, o günlerde kendi şirketini kurmakla meşguldür. Onun amacı ise bambaşka. Bu genç, Stallman'ın buluşuna paralel kendi buluşunun kopya edilmemesi için bir an önce patentini sağlamak ve üretime geçerek para kazanmak peşindedir; adı Bill Gates'tir.
Şimdi Bill Gates, dünyanın en zengin milyarderi. Stallman'ın ise ne evi var ne de arabası. Ama o, ilk günlerdeki gibi coşku içinde mücadeleyi sürdürüyor. Bilgisayar alanında işi bezirganlığa döken Bill Gates gibi günahkarlarla savaşıyor. Bu günahkarlar arasına Başkan Bush'u da katmış, onu iktidardan uzaklaştırma kampanyasının en önemli kişilerinden biri.
Yunus Emre, sadece toprağın özel mülkiyetine karşı çıkmıştı. Toprağın üstündeki atmosfer ve hatta evren üzerinde tekel kurarak para kazanmaya kalkanlara ne diyeceğiz?
Yunus Emre, bundan yedi yüz küsur yıl önce söylemişti; bu dünyadaki karaların, denizlerin, dağların, ovaların bütün insanlığın ortak malı olduğunu ve kendisinin de bir insan olarak elinde bir karış toprağın tapusu olmamasına karşın, bütün dünyanın mülkiyetinde hissedar bulunduğunu ilan etmişti.
Richard Stallman, bilgisayar teknolojisi uzmanları arasında bir efsane kahramanı. Bilgisayar teknolojisinde "Logiciel"i kod kaynağını, yani üretim sırrını ilk bulan araştırmacı. Daha ilk günden, bu yeni buluşların patentini almayı reddetmiş ve bu yoldan para kazanmak aklının kenarından bile geçmemiş olan kişi.
Harvard Üniversitesi'nde bir başka üstün yetenekli genç, o günlerde kendi şirketini kurmakla meşguldür. Onun amacı ise bambaşka. Bu genç, Stallman'ın buluşuna paralel kendi buluşunun kopya edilmemesi için bir an önce patentini sağlamak ve üretime geçerek para kazanmak peşindedir; adı Bill Gates'tir.
Şimdi Bill Gates, dünyanın en zengin milyarderi. Stallman'ın ise ne evi var ne de arabası. Ama o, ilk günlerdeki gibi coşku içinde mücadeleyi sürdürüyor. Bilgisayar alanında işi bezirganlığa döken Bill Gates gibi günahkarlarla savaşıyor. Bu günahkarlar arasına Başkan Bush'u da katmış, onu iktidardan uzaklaştırma kampanyasının en önemli kişilerinden biri.
Yunus Emre, sadece toprağın özel mülkiyetine karşı çıkmıştı. Toprağın üstündeki atmosfer ve hatta evren üzerinde tekel kurarak para kazanmaya kalkanlara ne diyeceğiz?