15 Temmuz 2016 gecesi, kırk yılı aşkın süredir devletin içerisinde örgütlenen bir İslami yapılanma, geçmişte gayriresmî koalisyon ortaklığı yürüttüğü başka bir İslami yapılanmaya yönelik bir askerî
darbe girişiminde bulundu. Bu darbe girişimi, Türkiye İslamcılığının iki farklı kolu arasındaki güç ve iktidar mücadelesinin silahlı çatışmaya ve potansiyel bir iç savaşa dönüşmesinden başka bir şey değildi.
Türkiye tarihini merkezle çevre, devletle toplum, Batılılaşma yanlısı elitlerle mütedeyyin halk kitleleri, vesayetçi rejimle demokrasi güçleri arasındaki mücadelenin tarihi olarak okuyan liberal paradigma, elbette
ki bu darbe girişimini anlayamayacak ve açıklayamayacaktı. Oysa söz konusu tarihi, devletle Türk sağı arasındaki “antikomünist mutabakat” ve “dinselleşme” üzerinden okuyan bakış açısına göre her şey gayet
netti: Emperyalizmin ve devletin, komünizmle mücadele adına ikbal kapılarını sonuna kadar açtığı siyasal İslamın iki farklı fraksiyonu, önce birlikte devleti ele geçirmiş ve yeni bir rejim inşasına soyunmuş, sonra
da rejimin sahipliği üzerine bir güç mücadelesine girişmişlerdi. İşte elinizdeki çalışmanın çıkış noktasını bu mutabakat oluşturuyor.
Fatih Yaşlı, bu yeni kitabında, antikomünizmin ve dinselleşmenin Türkiye’deki düşünsel kökenlerini Nihal Atsız, Necip Fazıl, Nurettin Topçu ve Ahmet Arvasi üzerinden araştırıyor, metinler ve olaylar
arasında bir yolculuğa çıkıyor, “arkeolojik bir kazı çalışması”na girişiyor. Türkçü Faşizmden “Türk-İslam Ülküsü”ne, günümüzü ve yaşadıklarımızı anlamak için mutlaka okunması gereken bir çalışma, Türk sağı
incelemeleri külliyatına yapılmış önemli bir katkı.
15 Temmuz 2016 gecesi, kırk yılı aşkın süredir devletin içerisinde örgütlenen bir İslami yapılanma, geçmişte gayriresmî koalisyon ortaklığı yürüttüğü başka bir İslami yapılanmaya yönelik bir askerî
darbe girişiminde bulundu. Bu darbe girişimi, Türkiye İslamcılığının iki farklı kolu arasındaki güç ve iktidar mücadelesinin silahlı çatışmaya ve potansiyel bir iç savaşa dönüşmesinden başka bir şey değildi.
Türkiye tarihini merkezle çevre, devletle toplum, Batılılaşma yanlısı elitlerle mütedeyyin halk kitleleri, vesayetçi rejimle demokrasi güçleri arasındaki mücadelenin tarihi olarak okuyan liberal paradigma, elbette
ki bu darbe girişimini anlayamayacak ve açıklayamayacaktı. Oysa söz konusu tarihi, devletle Türk sağı arasındaki “antikomünist mutabakat” ve “dinselleşme” üzerinden okuyan bakış açısına göre her şey gayet
netti: Emperyalizmin ve devletin, komünizmle mücadele adına ikbal kapılarını sonuna kadar açtığı siyasal İslamın iki farklı fraksiyonu, önce birlikte devleti ele geçirmiş ve yeni bir rejim inşasına soyunmuş, sonra
da rejimin sahipliği üzerine bir güç mücadelesine girişmişlerdi. İşte elinizdeki çalışmanın çıkış noktasını bu mutabakat oluşturuyor.
Fatih Yaşlı, bu yeni kitabında, antikomünizmin ve dinselleşmenin Türkiye’deki düşünsel kökenlerini Nihal Atsız, Necip Fazıl, Nurettin Topçu ve Ahmet Arvasi üzerinden araştırıyor, metinler ve olaylar
arasında bir yolculuğa çıkıyor, “arkeolojik bir kazı çalışması”na girişiyor. Türkçü Faşizmden “Türk-İslam Ülküsü”ne, günümüzü ve yaşadıklarımızı anlamak için mutlaka okunması gereken bir çalışma, Türk sağı
incelemeleri külliyatına yapılmış önemli bir katkı.