“Türkiye'nin, yüz yıl boyunca bastırılmış toplumsal dinamiklerin
enerjisiyle hareketlendiği kritik bir süreçte, kendimi Kürt hareketinin
ön saflarından bir yerde, yoğun bir mücadelenin içinde buldum. Ağır
bir sorumluluk üstlendiğim 2008-2012 yılları arasında, öncesi ve
sonrasında yaşadıklarım, yalnızca dar anlamda siyasi bir deneyimden
ibaret değildi. Söz konusu dönemde, Kürt ve Türk siyasetinin temel
aktörleriyle gerçek anlamda ortak bir yolculuk gerçekleştirdim...
(...) Her zaman, yolculuğun kendisi varış noktasından daha önemli
oldu benim için. Bu kitapta, Kürtler ve Türkler olarak değişim ile
yaşadığımız zor ve meşakkatli sınava ilişkin deneyimlerimi paylaşmak
istedim.
Geçen döneme ilişkin bu anlatımlarımın tümüyle objektif olduğunu
iddia edecek değilim. Çünkü kendimi; kendi duygularımı, olaylara nasıl
baktığımı, bulunduğum noktadan hareket ederek aktarmaya çalıştım.
Anlattığım yakın geçmiş, geçmiş bile sayılamaz. Çünkü o, bugünün
içinde canlı ve ucu açık bir süreç olarak devam ediyor. Ben bu
anlatımlarımla geçmişi bugüne değil, esas olarak geleceğe bağlamak
istiyorum. Bu çalışma bir yanıyla toplumsal hafızanın inşasına bir katkı,
ama aynı zamanda Kürt hareketi bakımından yeni bir vizyon oluşturma
arayışı.”
“Türkiye'nin, yüz yıl boyunca bastırılmış toplumsal dinamiklerin
enerjisiyle hareketlendiği kritik bir süreçte, kendimi Kürt hareketinin
ön saflarından bir yerde, yoğun bir mücadelenin içinde buldum. Ağır
bir sorumluluk üstlendiğim 2008-2012 yılları arasında, öncesi ve
sonrasında yaşadıklarım, yalnızca dar anlamda siyasi bir deneyimden
ibaret değildi. Söz konusu dönemde, Kürt ve Türk siyasetinin temel
aktörleriyle gerçek anlamda ortak bir yolculuk gerçekleştirdim...
(...) Her zaman, yolculuğun kendisi varış noktasından daha önemli
oldu benim için. Bu kitapta, Kürtler ve Türkler olarak değişim ile
yaşadığımız zor ve meşakkatli sınava ilişkin deneyimlerimi paylaşmak
istedim.
Geçen döneme ilişkin bu anlatımlarımın tümüyle objektif olduğunu
iddia edecek değilim. Çünkü kendimi; kendi duygularımı, olaylara nasıl
baktığımı, bulunduğum noktadan hareket ederek aktarmaya çalıştım.
Anlattığım yakın geçmiş, geçmiş bile sayılamaz. Çünkü o, bugünün
içinde canlı ve ucu açık bir süreç olarak devam ediyor. Ben bu
anlatımlarımla geçmişi bugüne değil, esas olarak geleceğe bağlamak
istiyorum. Bu çalışma bir yanıyla toplumsal hafızanın inşasına bir katkı,
ama aynı zamanda Kürt hareketi bakımından yeni bir vizyon oluşturma
arayışı.”