19. yüzyıl Alevî-Bektâşî tekke şairlerinden Yanbolulu Ali Türabi Baba, İstanbul Merdivenköy Bektâşî Dergahı’nın postnişinliğini yapmış, Kırşehir Hacı Bektaş Pir Evi’nde Dedebaba Postu’na oturmuş bir gönül eridir. Aruzla ve heceyle yazdığı şiirlerin samimi ve yanık sesi, Anadolu halkının hafızasında silinmez izler bırakmış, akıcı ve anlaşılır dili şiirlerinin bestelenerek okunmasını sağlamıştır. Bu anlamda, son dönem Osmanlı Tekke şiiri içinde Divan sahibi bir şair olarak önemli bir yeri olan Ali Türabi Baba’nın şiirine daldığımızda, onun şiirinin ilahi aşkın nağmeleriyle coşkun bir ırmak gibi çağladığını görmekteyiz. Baki Yaşa Altınok’un “Türabi Divanı” üzerine çalışması, onun hayatıyla ilgili bilgileri bilimsel yöntemleri kullanarak titiz bir şekilde ortaya çıkarıyor ve eski yazıda kalmış bir Alevî-Bektâşî şiir hazinesi olan Divan’ını günümüz alfabesiyle okuma imkanı veriyor.
Halimi bilmez mi ol yarim bilir bilmezlenir
Geceler ah ettiğim zarım bilir bilmezlenir
N’eyleyim bir rahm kılmaz aşık-ı üftadeye
Kanlı zalim gör ki efkarım bilir bilmezlenir
19. yüzyıl Alevî-Bektâşî tekke şairlerinden Yanbolulu Ali Türabi Baba, İstanbul Merdivenköy Bektâşî Dergahı’nın postnişinliğini yapmış, Kırşehir Hacı Bektaş Pir Evi’nde Dedebaba Postu’na oturmuş bir gönül eridir. Aruzla ve heceyle yazdığı şiirlerin samimi ve yanık sesi, Anadolu halkının hafızasında silinmez izler bırakmış, akıcı ve anlaşılır dili şiirlerinin bestelenerek okunmasını sağlamıştır. Bu anlamda, son dönem Osmanlı Tekke şiiri içinde Divan sahibi bir şair olarak önemli bir yeri olan Ali Türabi Baba’nın şiirine daldığımızda, onun şiirinin ilahi aşkın nağmeleriyle coşkun bir ırmak gibi çağladığını görmekteyiz. Baki Yaşa Altınok’un “Türabi Divanı” üzerine çalışması, onun hayatıyla ilgili bilgileri bilimsel yöntemleri kullanarak titiz bir şekilde ortaya çıkarıyor ve eski yazıda kalmış bir Alevî-Bektâşî şiir hazinesi olan Divan’ını günümüz alfabesiyle okuma imkanı veriyor.
Halimi bilmez mi ol yarim bilir bilmezlenir
Geceler ah ettiğim zarım bilir bilmezlenir
N’eyleyim bir rahm kılmaz aşık-ı üftadeye
Kanlı zalim gör ki efkarım bilir bilmezlenir