Din ve akıl üzerinde düşününce, kolayca görülür ki;
"Akılsız din olmaz, dinsiz akıl da çok işe yaramaz..."
Allah'ın kitabı "hala akletmez misiniz?" buyurarak, dinde aklı şart koşuyor.
Sufiler ise "aklı bırakın, öyle gelin!" diyor.
Din ve tasavvuf akıl konusunda tam bir zıtlaşma içinde...
Din akıl istiyor, tasavvuf istemiyor.
Din akla gelmiş, tasavvuf akla soğuk.
Din ‘akılsız olmaz' diyor, Tasavvuf ‘akılla olmaz' diyor.
Din ‘aklını başına al' diyor, tarikat ‘aklını başından at' diyor.
Din aklı göreve çağırıyor, tarikat aklı kovuyor.
Ve şimdi işler karışıyor!
Bu durumda dileyen Kur'an'a, dileyen çok mübarek zatların kitaplarına göre iman edecek!
Tasavvufta esas olan, gavsların söyledikleri ve onlara verildiğine inanılan kitaplardır.
Bu kitaplara iman edilir.
Arabi'nin dediği gibi;
"Bu kitaplardan şüphe edilmez; aynen Kur'an'dan şüphe edilemeyeceği gibi..."
Bu söylemler karşısında söylenecek tek bir söz vardır: "Nasıl' yani?"
Din ve akıl üzerinde düşününce, kolayca görülür ki;
"Akılsız din olmaz, dinsiz akıl da çok işe yaramaz..."
Allah'ın kitabı "hala akletmez misiniz?" buyurarak, dinde aklı şart koşuyor.
Sufiler ise "aklı bırakın, öyle gelin!" diyor.
Din ve tasavvuf akıl konusunda tam bir zıtlaşma içinde...
Din akıl istiyor, tasavvuf istemiyor.
Din akla gelmiş, tasavvuf akla soğuk.
Din ‘akılsız olmaz' diyor, Tasavvuf ‘akılla olmaz' diyor.
Din ‘aklını başına al' diyor, tarikat ‘aklını başından at' diyor.
Din aklı göreve çağırıyor, tarikat aklı kovuyor.
Ve şimdi işler karışıyor!
Bu durumda dileyen Kur'an'a, dileyen çok mübarek zatların kitaplarına göre iman edecek!
Tasavvufta esas olan, gavsların söyledikleri ve onlara verildiğine inanılan kitaplardır.
Bu kitaplara iman edilir.
Arabi'nin dediği gibi;
"Bu kitaplardan şüphe edilmez; aynen Kur'an'dan şüphe edilemeyeceği gibi..."
Bu söylemler karşısında söylenecek tek bir söz vardır: "Nasıl' yani?"