Biz bu kitabı Müslümanların birliğini amaç edinerek ve Şîa-i İmâmiyye'nin (İsnâ-Aşeriyye-Ca'feriyye) ana kaynaklarına dayanarak yazdık. Dostlarımız, birlik amacını güden kardeşlerimiz, Türk Ansiklopedisi'ne yazdığımız 'İsnâ-Aşeriyye' maddesinin ayrıca yayımlanmasını istemişlerdi. Ansiklopedilere yazılan maddeler özetin de özetidir; etraflıca bir kitap yazalım dedik; Allahu Taâlâ'nın tevfikine dayanıp Rasûl'üne (S.M) ve Ehl-i Beyt'e tevessül ederek yazmaya başladık. Kitabımızda, Şîa-i İmâmiyye dolayısıyla öbür mezheplerden de bahsettik; tarih boyunca Şîa'nın seyrini, Şîa mezheplerini, Şîa hakkında yüzyıllar boyunca söylenen yalanları, bu mezhebe edilen iftiraları, Kur'ân-ı Mecîd hakkında Ehl-i Sünnet ve Şîa inancını birinci bölümde dile getirdik; bu bölümde Bâtınîlik'le bu inancı benimseyenleri, bunların Şîa'yla bir ilgisi olmadığını anlatmaya çalıştık. İkinci bölümde İslâm mezheplerine ait özetli bilgiler verdik. Bundan sonraki bölümlerde Şîa'nın esas inançlarını Tevhid, Adalet, Nübüvvet, İmâmet ve Maâdı anlattık ve bu arada On Dört Ma'sûm'un, yani Hz. Peygamber'le (S.M) Fâtımatü'z-Zehrâ'nın (A.M), On İki İmâm'ın (A.M) kısaca hâl tercemelerini yazdık; Mehdî inancına, bu inançtan faydalanmayı amaç edinen yalancılara da değindik. Son bölümlerde Takıyye'ye ve Ehl-i Sünnet'le Şîa arasındaki fürû'a ait farklara yer verdik; X. bölümde Şîa'nın dinî, gayr-i dinî bilgilerdeki çalışmalarını söz konusu ettik. Böylece kitabımız bir bakımdan İslâm'da içtihat yönünden meydana gelen mezhepler hakkında bilgi veren, bir yandan zaman zaman, çeşitli amaçla meydana çıkan bâtıl inançları gerçek İslâmî inançtan ayırt eden, bir taraftan da günümüze dek Şîa tarihini adım adım belirten bir kitap mahiyetini aldı. Şimdiye dek, Türkçe "Şîa-i İmâmiyye-Ca'feriyye"den bu denli etraflı, bu mezhebi her yönüyle bildiren bir kitap yazılmamıştı. Bize bu tevfiki lütfeden Allahu Taâlâ'ya şükrederek "Sunuş" yazımızı, "İnananlar, ancak ve ancak kardeştirler; artık kardeşlerinizin arasını düzeltin," emr-i celîlini tekrarlayıp bitiriyoruz (XLIX; Hucürât, 10). Başarıya eriş, Allahu Taâlâ'dan, lütuf ve şefaat, Rasûl-i Ekrem'inden (S.M) ve Ehl-i Beyti'ndendir (A.M). Allah'ın esenliği ve rahmeti okuyanlara ve okutanlara olsun
Biz bu kitabı Müslümanların birliğini amaç edinerek ve Şîa-i İmâmiyye'nin (İsnâ-Aşeriyye-Ca'feriyye) ana kaynaklarına dayanarak yazdık. Dostlarımız, birlik amacını güden kardeşlerimiz, Türk Ansiklopedisi'ne yazdığımız 'İsnâ-Aşeriyye' maddesinin ayrıca yayımlanmasını istemişlerdi. Ansiklopedilere yazılan maddeler özetin de özetidir; etraflıca bir kitap yazalım dedik; Allahu Taâlâ'nın tevfikine dayanıp Rasûl'üne (S.M) ve Ehl-i Beyt'e tevessül ederek yazmaya başladık. Kitabımızda, Şîa-i İmâmiyye dolayısıyla öbür mezheplerden de bahsettik; tarih boyunca Şîa'nın seyrini, Şîa mezheplerini, Şîa hakkında yüzyıllar boyunca söylenen yalanları, bu mezhebe edilen iftiraları, Kur'ân-ı Mecîd hakkında Ehl-i Sünnet ve Şîa inancını birinci bölümde dile getirdik; bu bölümde Bâtınîlik'le bu inancı benimseyenleri, bunların Şîa'yla bir ilgisi olmadığını anlatmaya çalıştık. İkinci bölümde İslâm mezheplerine ait özetli bilgiler verdik. Bundan sonraki bölümlerde Şîa'nın esas inançlarını Tevhid, Adalet, Nübüvvet, İmâmet ve Maâdı anlattık ve bu arada On Dört Ma'sûm'un, yani Hz. Peygamber'le (S.M) Fâtımatü'z-Zehrâ'nın (A.M), On İki İmâm'ın (A.M) kısaca hâl tercemelerini yazdık; Mehdî inancına, bu inançtan faydalanmayı amaç edinen yalancılara da değindik. Son bölümlerde Takıyye'ye ve Ehl-i Sünnet'le Şîa arasındaki fürû'a ait farklara yer verdik; X. bölümde Şîa'nın dinî, gayr-i dinî bilgilerdeki çalışmalarını söz konusu ettik. Böylece kitabımız bir bakımdan İslâm'da içtihat yönünden meydana gelen mezhepler hakkında bilgi veren, bir yandan zaman zaman, çeşitli amaçla meydana çıkan bâtıl inançları gerçek İslâmî inançtan ayırt eden, bir taraftan da günümüze dek Şîa tarihini adım adım belirten bir kitap mahiyetini aldı. Şimdiye dek, Türkçe "Şîa-i İmâmiyye-Ca'feriyye"den bu denli etraflı, bu mezhebi her yönüyle bildiren bir kitap yazılmamıştı. Bize bu tevfiki lütfeden Allahu Taâlâ'ya şükrederek "Sunuş" yazımızı, "İnananlar, ancak ve ancak kardeştirler; artık kardeşlerinizin arasını düzeltin," emr-i celîlini tekrarlayıp bitiriyoruz (XLIX; Hucürât, 10). Başarıya eriş, Allahu Taâlâ'dan, lütuf ve şefaat, Rasûl-i Ekrem'inden (S.M) ve Ehl-i Beyti'ndendir (A.M). Allah'ın esenliği ve rahmeti okuyanlara ve okutanlara olsun