İ. Dünya Savaşı'nın en yoğun geçtiği 1940'lı yıllarda “Amerika'nın Sesi Radyosu” Türkiye'de yayın yapmaktaydı. Amaç Türkiye'yi Amerika'nın yanına çekmekti. Ve böylece Türkiye de savaşa girmiş olacaktı. Bir gün canlı yayına dönemin ünlü sinema yıldızı Charlie Chaplin davet edilir. 7 Aralık 1942 tarihinde bütün Türkiye radyo başında programı beklemeye başlamıştı. Spiker programı şu sözlerle açar: “Şu an bütün Türkiye sizi dinliyor. Onlara ne söylemek istersiniz?” Charlie Chaplin de, sizlere bir Nasreddin Hoca fıkrası anlatmak istiyorum diyerek fıkrayı anlatmaya başlar: Bir gün komşusu Hoca'dan eşeğini birkaç saatliğine ödünç ister.?Hoca “Eşek şu anda burada değil.” der. O esnada eşek içeriden anırmaya başlar. Bunun üzerine adam: “Efendi, sen eşek yok diyorsun ama bak eşeğin ahırdan sesi geliyor!” Hoca başını sallayarak sitemli bir ses tonuyla şöyle der: - “Allah Allah... Yahu sen ne acayip adamsın! Eşeğin sözüne inanıyorsun da, ak sakalımla benim sözüme mi inanmıyorsun?” Charlie Chaplin fıkrayı bitirdikten sonra sözlerine şöyle devam eder: 2017 yılında biz de yeniden Hocamız'ın fıkralarını birlikte hissetmeye, anlamaya, anlatmaya çalışıyoruz.. Anlayanlar Hocamızı yıllar önce anlamış zaten. Bazen biz değerlerimizin kıymetini ya bilmiyor, ya unutuyor, ya da birileri bu değerleri bize unutturuyor. Sufi Bilgesi - “Türkiye'den beni sevenlerime şunu söylemek istiyorum: Insanlık artık bir karara varsın. Insanların sesini mi dinleyecekler? Yoksa eşeklerin anırmalarını mı?” Mevlâna'nın müritlerinden SeyyidMahmud Hayrani tarafından yetiştirilen ve Hacı Bektaş Veli'nin özel sohbetlerine katılan, Sufi Dergâhlarında bâtıni öğretiyle eğitilmiş olan bir dervişti. Mizahi üslubu tam bir bilgelik örneğidir. Kendisine özeldir. Aldığı eğitimi halka anlatırken, o mizahı seçmiştir. Güldürerek öğretmiştir.. Ama o da diğer Sufi önderleri gibi sırlarını açıklarken sembolizmi kullanmıştır. Ancak onun sembolizmi, mizahın güldüren diline gizlenmiştir. Ilk kez kullanılmış ve sadece ona özeldir...
İ. Dünya Savaşı'nın en yoğun geçtiği 1940'lı yıllarda “Amerika'nın Sesi Radyosu” Türkiye'de yayın yapmaktaydı. Amaç Türkiye'yi Amerika'nın yanına çekmekti. Ve böylece Türkiye de savaşa girmiş olacaktı. Bir gün canlı yayına dönemin ünlü sinema yıldızı Charlie Chaplin davet edilir. 7 Aralık 1942 tarihinde bütün Türkiye radyo başında programı beklemeye başlamıştı. Spiker programı şu sözlerle açar: “Şu an bütün Türkiye sizi dinliyor. Onlara ne söylemek istersiniz?” Charlie Chaplin de, sizlere bir Nasreddin Hoca fıkrası anlatmak istiyorum diyerek fıkrayı anlatmaya başlar: Bir gün komşusu Hoca'dan eşeğini birkaç saatliğine ödünç ister.?Hoca “Eşek şu anda burada değil.” der. O esnada eşek içeriden anırmaya başlar. Bunun üzerine adam: “Efendi, sen eşek yok diyorsun ama bak eşeğin ahırdan sesi geliyor!” Hoca başını sallayarak sitemli bir ses tonuyla şöyle der: - “Allah Allah... Yahu sen ne acayip adamsın! Eşeğin sözüne inanıyorsun da, ak sakalımla benim sözüme mi inanmıyorsun?” Charlie Chaplin fıkrayı bitirdikten sonra sözlerine şöyle devam eder: 2017 yılında biz de yeniden Hocamız'ın fıkralarını birlikte hissetmeye, anlamaya, anlatmaya çalışıyoruz.. Anlayanlar Hocamızı yıllar önce anlamış zaten. Bazen biz değerlerimizin kıymetini ya bilmiyor, ya unutuyor, ya da birileri bu değerleri bize unutturuyor. Sufi Bilgesi - “Türkiye'den beni sevenlerime şunu söylemek istiyorum: Insanlık artık bir karara varsın. Insanların sesini mi dinleyecekler? Yoksa eşeklerin anırmalarını mı?” Mevlâna'nın müritlerinden SeyyidMahmud Hayrani tarafından yetiştirilen ve Hacı Bektaş Veli'nin özel sohbetlerine katılan, Sufi Dergâhlarında bâtıni öğretiyle eğitilmiş olan bir dervişti. Mizahi üslubu tam bir bilgelik örneğidir. Kendisine özeldir. Aldığı eğitimi halka anlatırken, o mizahı seçmiştir. Güldürerek öğretmiştir.. Ama o da diğer Sufi önderleri gibi sırlarını açıklarken sembolizmi kullanmıştır. Ancak onun sembolizmi, mizahın güldüren diline gizlenmiştir. Ilk kez kullanılmış ve sadece ona özeldir...