Bu kitap, Washington Üniversitesi Yakın Doğu Dilleri ve Kültürü Bölümü profesörlerinden Walter G. Andrews’un en önemli çalışmalarından biri. Doktorasını Türk Dili ve Edebiyatı üzerine yapan Andrews, Şiirin Sesi, Toplumun Şarkısı adlı kitabında, Osmanlı gazel geleneğini bir metin olarak ele alırken, o metni bağlamı (Osmanlı toplumu) içine yerleştiriyor. Öncelikle metin-anlam ilişkisini inceleyen yazar, bir metni (örneğin bir şiiri veya bir şiir geleneğini) tek bir anlamla sınırlamak yerine, çeşitli yorumlarla farklı şekillerde anlamdırmanın önemini vurguluyor. Osmanlı toplumundaki çeşitli yapıların, gazel geleneğindeki analoglarını araştırıyor: Tasavvufu, dini, iktidar ilişkilerini, duygusal ritüelleri ve gazelin ekolojisini, gazelleri yorumlamak için önemli yapılar olarak değerlendiriyor. Yazara göre, hiçbir yapı tek başına bir metnin bütün anlamını ortaya koyan bir yorum sağlamaz, tersine farklı yorumların birbirlerini nasıl beslediklerini değerlendirmek gerekir. Kitap, divan şiirine ilişkin yeni tezler getirmekle kalmıyor, Osmanlı toplum ve kültürünü yeniden yorumlamaya, hatta sanat eserlerinden yola çıkarak bir kültürün nasıl yeniden inşa edilebileceğini göstermeye yönelik son derece özgün ipuçları sağlıyor. Şiirin Sesi, Toplumun Şarkısı, Osmanlı edebiyatı üzerine araştırma yapan bütün akademisyenlerin de hemfikir olduğu gibi, divan şiiri konusunda bugüne dek yapılmış çalışmaların en önemlisi.
Bu kitap, Washington Üniversitesi Yakın Doğu Dilleri ve Kültürü Bölümü profesörlerinden Walter G. Andrews’un en önemli çalışmalarından biri. Doktorasını Türk Dili ve Edebiyatı üzerine yapan Andrews, Şiirin Sesi, Toplumun Şarkısı adlı kitabında, Osmanlı gazel geleneğini bir metin olarak ele alırken, o metni bağlamı (Osmanlı toplumu) içine yerleştiriyor. Öncelikle metin-anlam ilişkisini inceleyen yazar, bir metni (örneğin bir şiiri veya bir şiir geleneğini) tek bir anlamla sınırlamak yerine, çeşitli yorumlarla farklı şekillerde anlamdırmanın önemini vurguluyor. Osmanlı toplumundaki çeşitli yapıların, gazel geleneğindeki analoglarını araştırıyor: Tasavvufu, dini, iktidar ilişkilerini, duygusal ritüelleri ve gazelin ekolojisini, gazelleri yorumlamak için önemli yapılar olarak değerlendiriyor. Yazara göre, hiçbir yapı tek başına bir metnin bütün anlamını ortaya koyan bir yorum sağlamaz, tersine farklı yorumların birbirlerini nasıl beslediklerini değerlendirmek gerekir. Kitap, divan şiirine ilişkin yeni tezler getirmekle kalmıyor, Osmanlı toplum ve kültürünü yeniden yorumlamaya, hatta sanat eserlerinden yola çıkarak bir kültürün nasıl yeniden inşa edilebileceğini göstermeye yönelik son derece özgün ipuçları sağlıyor. Şiirin Sesi, Toplumun Şarkısı, Osmanlı edebiyatı üzerine araştırma yapan bütün akademisyenlerin de hemfikir olduğu gibi, divan şiiri konusunda bugüne dek yapılmış çalışmaların en önemlisi.