Akıl almaz bir çelişki de "kurtarıcı", "kurtarılmışlık", söylemidir. Modernite devrimi yaşamış bir ülkede ve toplumda böyle bir şey asla söz konusu olmazdı. Bir tek şahsiyetin bir ülkeyi ve halkı kurtardığı, "yedi düveli yendiği", o halka sadece bir vatan değil, cumhuriyet ve inkılâplar ihsan ettiğine inanan bir toplum, modernlik, demokratiklik, ilericilik, çağdaşlık, vb. iddiasında bulunabilir mi? Tarih bazı şahsiyetlerin elinde oyuncak mıdır? Aslında bu saçmalığın anlaşılması için fazla çaba gerekmiyor. Yapılanların ne kadar önemli, ne kadar müstesna, ne kadar orijinal, ne kadar "biricik" olduğunu kafalara sokmak, bu konuda efsaneler, hürafeler yaratmak için, onları yaptığı söylenen şahsiyetin kutsanması, ilahlaştırılması, putlaştırılması, bir tapınma aracına [kült] dönüştürülmesi gerekiyordu...
Akıl almaz bir çelişki de "kurtarıcı", "kurtarılmışlık", söylemidir. Modernite devrimi yaşamış bir ülkede ve toplumda böyle bir şey asla söz konusu olmazdı. Bir tek şahsiyetin bir ülkeyi ve halkı kurtardığı, "yedi düveli yendiği", o halka sadece bir vatan değil, cumhuriyet ve inkılâplar ihsan ettiğine inanan bir toplum, modernlik, demokratiklik, ilericilik, çağdaşlık, vb. iddiasında bulunabilir mi? Tarih bazı şahsiyetlerin elinde oyuncak mıdır? Aslında bu saçmalığın anlaşılması için fazla çaba gerekmiyor. Yapılanların ne kadar önemli, ne kadar müstesna, ne kadar orijinal, ne kadar "biricik" olduğunu kafalara sokmak, bu konuda efsaneler, hürafeler yaratmak için, onları yaptığı söylenen şahsiyetin kutsanması, ilahlaştırılması, putlaştırılması, bir tapınma aracına [kült] dönüştürülmesi gerekiyordu...