Yeni iktidar, özel sektörü destekleyeceğim diye ithalatı açmıştı. İsmet Paşa'nın İkinci Dünya Savaşı boyunca biriktirdiği Merkez Bankası'ndaki döviz rezervi erimeye başlamıştı. Naylon furyası sarmıştı memleketi. Naylon gömlek, naylon atlet, naylon çorap, naylon don, naylon sutyen, naylon cüzdan... Derken şarkı çıktı: "Evlenmeyin bekârlar / Naylon kızlar çıkacak." Piç Osman'ın repertuarında bu şarkı yoktu. Başkalarının şarkısını söylemezdi. Kendi düzer, kendi besteler, kendi söyler, kendi dinlerdi.
Piç Osman'ın Pabuçları, Sulukuleli, yamrı yumru ama şirin bir ayakkabı boyacısının serüveni. Boya sandığını belediye zabıtasına kaptırınca, sandığını kurtarmak için karakola gider. Rastlantılar beklenmedik bir biçimde gelişir, kendini önce Asayiş Şubesi'nde, sonra Siyasi Şube'de bulur. Dikkat çekmez diye bu afacan oğlan görevlendirilir. Suriyeli iki yabancı casusu izlemeye başlayınca başına gelmedik kalmaz. Yiğit Okur, bundan önceki öykülerinde ve romanlarında olduğu gibi bu defa da okurun karşısına koşuşturan üslubuyla, beklenmedik olaylar zincirinden oluşan kurgu yapısıyla çıkıyor, gülümsetiyor, güldürüyor, düşündürüyor.
-Arka Kapak-
Yeni iktidar, özel sektörü destekleyeceğim diye ithalatı açmıştı. İsmet Paşa'nın İkinci Dünya Savaşı boyunca biriktirdiği Merkez Bankası'ndaki döviz rezervi erimeye başlamıştı. Naylon furyası sarmıştı memleketi. Naylon gömlek, naylon atlet, naylon çorap, naylon don, naylon sutyen, naylon cüzdan... Derken şarkı çıktı: "Evlenmeyin bekârlar / Naylon kızlar çıkacak." Piç Osman'ın repertuarında bu şarkı yoktu. Başkalarının şarkısını söylemezdi. Kendi düzer, kendi besteler, kendi söyler, kendi dinlerdi.
Piç Osman'ın Pabuçları, Sulukuleli, yamrı yumru ama şirin bir ayakkabı boyacısının serüveni. Boya sandığını belediye zabıtasına kaptırınca, sandığını kurtarmak için karakola gider. Rastlantılar beklenmedik bir biçimde gelişir, kendini önce Asayiş Şubesi'nde, sonra Siyasi Şube'de bulur. Dikkat çekmez diye bu afacan oğlan görevlendirilir. Suriyeli iki yabancı casusu izlemeye başlayınca başına gelmedik kalmaz. Yiğit Okur, bundan önceki öykülerinde ve romanlarında olduğu gibi bu defa da okurun karşısına koşuşturan üslubuyla, beklenmedik olaylar zincirinden oluşan kurgu yapısıyla çıkıyor, gülümsetiyor, güldürüyor, düşündürüyor.
-Arka Kapak-