Ozan Munzur'un elinizdeki bu anı kitabı, 1990'ların Dersim'ini ve Kürt siyasal hareketinin Dersim'deki yükselişini konu alıyor. Bu kitapta, bir grup liseli gencin dağa çıkışını ve başlarına gelen acı olayları okuyacak, 17'li yaşların başındaki bu hayatların dramıyla sarsılacaksınız. Son derece hümanist duygularla ve dağ romantizmiyle silahlı isyanın yolunu tercih eden bu on yedi gencin yolu ne yazık ki ölüm, acı ve kederle örülüdür. Bu yolda hayatını kaybeden ölüp gitmemiş, yaşayan da o kederin üstesinden gelememiştir. Daha ortaokul veya lise öğrencisi yani çocuk denebilecek yaşta olan bu genç devrimciler, bir yandan Kürt siyasal hareketiyle tanışırken diğer yandan Munzur'un anlatı dilinde olduğu gibi Dersim acısını tanıyacaktır.
Bu anı kitabında görüldüğü gibi son derece romantik duygularla dağlara çıkan Dersimli gençler, o siyasal yapılardan koparken kendi düşünsel sistematiklerini yeniden inşa etmekte epeyce zorlanır. Öleni ölür ancak geride kalan, arkadaşının anısını dahi yazamaz. İnsanın buna isyan edesi “Neden, ama neden? ” diyesi gelir, çünkü bir siyasal yapıya katılmak kolay, ondan ayrılmak zordur. Ayrılıp kendinizi yeniden var etmeniz, daha da zordur. Yazmaya kalksanız, sizi ayrılmaya götüren hayata kaldığınız yerden devam etme arzunuzun ne olduğunu belirtemezsiniz.
Ozan Munzur, hem arkadaşlarının anısını yaşatmış hem de yaşadıklarını dilinin döndüğünce yazıya dökmüştür. Munzur'un bu anılarını değerli kılan bir başka şeyse kimseyi övmeden ve yermeden kendini anlatmaya çalışmasıdır.
Haydar Karataş
Ozan Munzur'un elinizdeki bu anı kitabı, 1990'ların Dersim'ini ve Kürt siyasal hareketinin Dersim'deki yükselişini konu alıyor. Bu kitapta, bir grup liseli gencin dağa çıkışını ve başlarına gelen acı olayları okuyacak, 17'li yaşların başındaki bu hayatların dramıyla sarsılacaksınız. Son derece hümanist duygularla ve dağ romantizmiyle silahlı isyanın yolunu tercih eden bu on yedi gencin yolu ne yazık ki ölüm, acı ve kederle örülüdür. Bu yolda hayatını kaybeden ölüp gitmemiş, yaşayan da o kederin üstesinden gelememiştir. Daha ortaokul veya lise öğrencisi yani çocuk denebilecek yaşta olan bu genç devrimciler, bir yandan Kürt siyasal hareketiyle tanışırken diğer yandan Munzur'un anlatı dilinde olduğu gibi Dersim acısını tanıyacaktır.
Bu anı kitabında görüldüğü gibi son derece romantik duygularla dağlara çıkan Dersimli gençler, o siyasal yapılardan koparken kendi düşünsel sistematiklerini yeniden inşa etmekte epeyce zorlanır. Öleni ölür ancak geride kalan, arkadaşının anısını dahi yazamaz. İnsanın buna isyan edesi “Neden, ama neden? ” diyesi gelir, çünkü bir siyasal yapıya katılmak kolay, ondan ayrılmak zordur. Ayrılıp kendinizi yeniden var etmeniz, daha da zordur. Yazmaya kalksanız, sizi ayrılmaya götüren hayata kaldığınız yerden devam etme arzunuzun ne olduğunu belirtemezsiniz.
Ozan Munzur, hem arkadaşlarının anısını yaşatmış hem de yaşadıklarını dilinin döndüğünce yazıya dökmüştür. Munzur'un bu anılarını değerli kılan bir başka şeyse kimseyi övmeden ve yermeden kendini anlatmaya çalışmasıdır.
Haydar Karataş