Osmanlı İmparatorluğu'nun iktisadî tarihi genellikle
malî tarih şeklinde ele alınmıştır. Bu yaklaşımda devlet
e devletin hazinesinin işleyişi, gelir ve giderlerin
muhasebesi asıl meseleler olarak incelenir. İktisat,
elinde idarî, siyasî, hukukî donanımları olan
yöneticiler tarafından kullanılabilen ve sırrına
erilemeyen bir araç olarak görülür. Osmanlı Türkiye
İktisadî Tarihi 1500-1914'te Şevket Pamuk, bu tablonun
aslî unsurları olan insanları taraf oldukları iktisadî
ilişkiler içine yerleştirerek imparatorluğun iktisadî
tarihini öne çıkarıyor. Sıradan insanların varoluş
koşullarınıi direnişlerini, devletle başetme
pratiklerini izliyor. Osmanlı toplumsal düzenini, toprak
rejimini, belirli bir toplumsal kültürün iktisadî
yapıları nasıl algılayıp, kendi gündelik hayatı içinde
nasıl konumlandırdığını inceliyor. Kendi içindeki
kırılmalara rağmen uzun dönemli bir iktisadî düzeni
algılayışları kadar, esnafın, tüccarların ve köylülerin
kendi hayatlarına doğrudan etki eden kararlar karşısında
nasıl davrandıklarını ve toplumsal huzursuzluk
dönemlerinde bu alglayış farklarının sonuçlarını
tartışıyor. Geniş bir coğrafyaya yayılan imparatorluğun
dört yüz yıllık bir zaman dilini içerisindeki hareketli
toplumsal hayatını akıcı bir diller anlatıyor.
Öğrenciler ve akademisyenler kadar Osmanlı
İmparatorluğu' nun tarihine meraklı okurlar için de
vazgeçilmez bir başuvuru kaynağı.
Osmanlı İmparatorluğu'nun iktisadî tarihi genellikle
malî tarih şeklinde ele alınmıştır. Bu yaklaşımda devlet
e devletin hazinesinin işleyişi, gelir ve giderlerin
muhasebesi asıl meseleler olarak incelenir. İktisat,
elinde idarî, siyasî, hukukî donanımları olan
yöneticiler tarafından kullanılabilen ve sırrına
erilemeyen bir araç olarak görülür. Osmanlı Türkiye
İktisadî Tarihi 1500-1914'te Şevket Pamuk, bu tablonun
aslî unsurları olan insanları taraf oldukları iktisadî
ilişkiler içine yerleştirerek imparatorluğun iktisadî
tarihini öne çıkarıyor. Sıradan insanların varoluş
koşullarınıi direnişlerini, devletle başetme
pratiklerini izliyor. Osmanlı toplumsal düzenini, toprak
rejimini, belirli bir toplumsal kültürün iktisadî
yapıları nasıl algılayıp, kendi gündelik hayatı içinde
nasıl konumlandırdığını inceliyor. Kendi içindeki
kırılmalara rağmen uzun dönemli bir iktisadî düzeni
algılayışları kadar, esnafın, tüccarların ve köylülerin
kendi hayatlarına doğrudan etki eden kararlar karşısında
nasıl davrandıklarını ve toplumsal huzursuzluk
dönemlerinde bu alglayış farklarının sonuçlarını
tartışıyor. Geniş bir coğrafyaya yayılan imparatorluğun
dört yüz yıllık bir zaman dilini içerisindeki hareketli
toplumsal hayatını akıcı bir diller anlatıyor.
Öğrenciler ve akademisyenler kadar Osmanlı
İmparatorluğu' nun tarihine meraklı okurlar için de
vazgeçilmez bir başuvuru kaynağı.