Bu roman, Cengiz Dağcı'nun mutlu ilk çocukluk günlerinin geçtiği, Kırım'ın Kızıltaş köyü hayatının bir destanıdır. Bekir de, ineği Macik de, köyde herkes kendi işinde gücünde ve mutludur. Sonra köye Ivan gelir; ona acıyarak yanlarına alır, işlerini gördürürler. Ancak Ivan daha sonra gelecek olan felaketlerin simgesi gibidir. Ruslar Kızıltaş'a yol yaparlar; yol yakınlaştıkça köyün huzuru bozulur, hırsızlıklar artar, kapılara kilit vurulur olur. Sonunda Kolhoz kurmak üzere köye gelirler. Topraklarından kopmak istemeyenler dövüşürler; ama, akibetleri ölüm ya da sürgündür. Köyün boşaltılan evlerine Ruslar yerleştirilir. Kızıltaş köyü artık tükenmiş bir köy, terkedilmiş bir tarla gibidir.
Romanın adı, aynı zamanda bitiş cümlesidir. Bu romanın hüzünlü hikayesini okuduktan sonra, Kırım'a gidenler Ayı Dağı'nı ve Kızıltaş bağlarını görmeden dönmek istemezler...
Bu roman, Cengiz Dağcı'nun mutlu ilk çocukluk günlerinin geçtiği, Kırım'ın Kızıltaş köyü hayatının bir destanıdır. Bekir de, ineği Macik de, köyde herkes kendi işinde gücünde ve mutludur. Sonra köye Ivan gelir; ona acıyarak yanlarına alır, işlerini gördürürler. Ancak Ivan daha sonra gelecek olan felaketlerin simgesi gibidir. Ruslar Kızıltaş'a yol yaparlar; yol yakınlaştıkça köyün huzuru bozulur, hırsızlıklar artar, kapılara kilit vurulur olur. Sonunda Kolhoz kurmak üzere köye gelirler. Topraklarından kopmak istemeyenler dövüşürler; ama, akibetleri ölüm ya da sürgündür. Köyün boşaltılan evlerine Ruslar yerleştirilir. Kızıltaş köyü artık tükenmiş bir köy, terkedilmiş bir tarla gibidir.
Romanın adı, aynı zamanda bitiş cümlesidir. Bu romanın hüzünlü hikayesini okuduktan sonra, Kırım'a gidenler Ayı Dağı'nı ve Kızıltaş bağlarını görmeden dönmek istemezler...