Asya Tipi Üretim Tarzı (ATÜT) tartışmasının isim babası olan Divitçioğlu, düşünce dünyamıza yön veren eserleriyle ortaçağ tarihçiliğinde özel bir yere sahiptir. Oyun teorisinden üç işlev teorisine dek farklı yaklaşımlarla, klasik tarihçiliğin dışına çıkan formüllerle okurun zihnini sürekli uyanık tutan, kendine özgü bir sosyal bilim dili yaratan Divitçioğlu, Köktürklerden Osmanlı’ya dek ortaçağ Türk toplumlarındaki süreklilik ve kopuşları, geri dönüş ve sıçramaları kışkırtıcı tezlerle ele aldı.
Oğuz’dan Selçuklu’ya isimli bu çok önemli eserinde Divitçioğlu, ortaçağ Türk tarihinin pek bilinmeyen toplumsal evrimini mahir bir dil ve kuşatıcı bir tahlille ele alıyor ve Oğuzların bir boy, bir konat ve bir devlet olarak şekillenen seyrini üç katmanda değerlendiriyor. Okuru şaşırtan, literatürle hesaplaşan, araştırmacıları başka kaynaklara sevk eden etkileyici bir çalışma…
“Sencer Divitçioğlu ilk anda herkesi şoke edecek tezleriyle ama o tezlerden çok, herkesin eline pek geçmeyen tarih, iktisat ve sosyal bilgiler literatürünü alıp taraması ve değerlendirmesiyle bilinmelidir.”
-İlber Ortaylı, Milliyet
Asya Tipi Üretim Tarzı (ATÜT) tartışmasının isim babası olan Divitçioğlu, düşünce dünyamıza yön veren eserleriyle ortaçağ tarihçiliğinde özel bir yere sahiptir. Oyun teorisinden üç işlev teorisine dek farklı yaklaşımlarla, klasik tarihçiliğin dışına çıkan formüllerle okurun zihnini sürekli uyanık tutan, kendine özgü bir sosyal bilim dili yaratan Divitçioğlu, Köktürklerden Osmanlı’ya dek ortaçağ Türk toplumlarındaki süreklilik ve kopuşları, geri dönüş ve sıçramaları kışkırtıcı tezlerle ele aldı.
Oğuz’dan Selçuklu’ya isimli bu çok önemli eserinde Divitçioğlu, ortaçağ Türk tarihinin pek bilinmeyen toplumsal evrimini mahir bir dil ve kuşatıcı bir tahlille ele alıyor ve Oğuzların bir boy, bir konat ve bir devlet olarak şekillenen seyrini üç katmanda değerlendiriyor. Okuru şaşırtan, literatürle hesaplaşan, araştırmacıları başka kaynaklara sevk eden etkileyici bir çalışma…
“Sencer Divitçioğlu ilk anda herkesi şoke edecek tezleriyle ama o tezlerden çok, herkesin eline pek geçmeyen tarih, iktisat ve sosyal bilgiler literatürünü alıp taraması ve değerlendirmesiyle bilinmelidir.”
-İlber Ortaylı, Milliyet