Osmanlı Ermenilerinin yok edilmesine dair tartışmalarda, imha kastını haiz merkezî bir planın olmadığı, Ermenilerin ölümüne sebep olan olayların rastlantılara dayandığı tezi, resmî görüş olarak yıllardır işlenir. Resmî görüşün doğru olduğunu ispat etmeye çalışanların en önemli uğraşlarından birisi, Ermenilerin imhasının merkezî kararlar neticesinde gerçekleştiğini gösterir hatırat ya da belgelerin sahte ya da üretilmiş olduklarını ispat etmeye çalışmaktır. 1921 yılında Aram Andonian tarafından yayımlanan, Osmanlı memuru Naim Efendi'ye ait Hatırat ve içinde yer alan resmî telgraflar da, sahte ya da Ermeniler tarafından üretilmiş oldukları iddiasıyla bir kenara atıldı; deyim yerindeyse yıllarca yok sayıldılar.
Taner Akçam, bu kitapta Osmanlı belgelerine dayanarak Naim Efendi adında bir Osmanlı bürokratının var olduğunu gösteriyor ve ilgili belgeleri yayımlıyor. Yine bunun gibi Naim Efendi tarafından yazılmış bir Hatırat'ın var olduğunu ilk defa açığa çıkartıyor ve bu Hatırat'ın daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış bölümlerini okuyucular ile buluşturuyor. Kitapta ayrıca, Talat Paşa'nın telgraflarının sahteliği meselesine ilişkin, Osmanlı arşiv belgelerinden hareketle yeni bir genel çerçeve çiziyor. Belgelerin sahteliği ile ilgili ileri sürülen önemli bazı tezlerin, örneğin şifreleme teknikleri üzerine söylenenlerin tamamıyla yanlış ve spekülatif olduklarını, ilgili Osmanlı belgelerine dayanarak gösteriyor.
Osmanlı Ermenilerinin yok edilmesine dair tartışmalarda, imha kastını haiz merkezî bir planın olmadığı, Ermenilerin ölümüne sebep olan olayların rastlantılara dayandığı tezi, resmî görüş olarak yıllardır işlenir. Resmî görüşün doğru olduğunu ispat etmeye çalışanların en önemli uğraşlarından birisi, Ermenilerin imhasının merkezî kararlar neticesinde gerçekleştiğini gösterir hatırat ya da belgelerin sahte ya da üretilmiş olduklarını ispat etmeye çalışmaktır. 1921 yılında Aram Andonian tarafından yayımlanan, Osmanlı memuru Naim Efendi'ye ait Hatırat ve içinde yer alan resmî telgraflar da, sahte ya da Ermeniler tarafından üretilmiş oldukları iddiasıyla bir kenara atıldı; deyim yerindeyse yıllarca yok sayıldılar.
Taner Akçam, bu kitapta Osmanlı belgelerine dayanarak Naim Efendi adında bir Osmanlı bürokratının var olduğunu gösteriyor ve ilgili belgeleri yayımlıyor. Yine bunun gibi Naim Efendi tarafından yazılmış bir Hatırat'ın var olduğunu ilk defa açığa çıkartıyor ve bu Hatırat'ın daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış bölümlerini okuyucular ile buluşturuyor. Kitapta ayrıca, Talat Paşa'nın telgraflarının sahteliği meselesine ilişkin, Osmanlı arşiv belgelerinden hareketle yeni bir genel çerçeve çiziyor. Belgelerin sahteliği ile ilgili ileri sürülen önemli bazı tezlerin, örneğin şifreleme teknikleri üzerine söylenenlerin tamamıyla yanlış ve spekülatif olduklarını, ilgili Osmanlı belgelerine dayanarak gösteriyor.