İnsanoğlu sıkıntıya düştüğünde, başına bir belâ geldiğinde yardım isteyeceği, yine bir nimete eriştiğinde teşekkürünü sunacağı yüce bir kapı arar. Bu yüzden duâya yer vermeyen hiçbir din yoktur. İslâm'ın iki temel kaynağı olan Kurân ve Sünnet'te de duâ emredilmiş ve bolca duâlardan örnekler verilmiştir.
Duâ, Allâh ile kul arasında canlı bir ilişki ve iletişimtir. İnsan, duâ vasıtasıyla, bütün ibâdetlerin temelinde yatan gâyeyi gerçekleştirir. Zirâ o, duâda, Allâh'tan bazı manevî ve dünyevî istekelerde bulunmakla birlikte, Allâh'ın birliğini zikreder, O'na hamd ve şükreder.
İnsanoğlu sıkıntıya düştüğünde, başına bir belâ geldiğinde yardım isteyeceği, yine bir nimete eriştiğinde teşekkürünü sunacağı yüce bir kapı arar. Bu yüzden duâya yer vermeyen hiçbir din yoktur. İslâm'ın iki temel kaynağı olan Kurân ve Sünnet'te de duâ emredilmiş ve bolca duâlardan örnekler verilmiştir.
Duâ, Allâh ile kul arasında canlı bir ilişki ve iletişimtir. İnsan, duâ vasıtasıyla, bütün ibâdetlerin temelinde yatan gâyeyi gerçekleştirir. Zirâ o, duâda, Allâh'tan bazı manevî ve dünyevî istekelerde bulunmakla birlikte, Allâh'ın birliğini zikreder, O'na hamd ve şükreder.