Müebbet Türküsü
(...)
bu türkü hiç bitmeyecek karanlık sular akıyor içime
her dizesi bir fırtına belki soluğum yetmeyecek
korkarım teninden avuçladığım buğu uçup gidecek
yastığım sımsıkı yastıkta aralanmıyor dutakların
kış üşümesiyle durma sırtını dönüyor yatağım
bir yangından çıkmışım tepeden tırnağı yanık
çekip almışım bir çocuğu çığlığı bende kalmış
yana yana dost kapılardan yüzgeri olmuşum
su dökenimi aramışım inatla beni ağzınla sustur
beni suskunluk kapkara suskunluk öldürecek beni
sesi türkümün sesi sağanak yağmurları isterim
dur altına sen de sağalır belki ateşi gövdemin
Müebbet Türküsü
(...)
bu türkü hiç bitmeyecek karanlık sular akıyor içime
her dizesi bir fırtına belki soluğum yetmeyecek
korkarım teninden avuçladığım buğu uçup gidecek
yastığım sımsıkı yastıkta aralanmıyor dutakların
kış üşümesiyle durma sırtını dönüyor yatağım
bir yangından çıkmışım tepeden tırnağı yanık
çekip almışım bir çocuğu çığlığı bende kalmış
yana yana dost kapılardan yüzgeri olmuşum
su dökenimi aramışım inatla beni ağzınla sustur
beni suskunluk kapkara suskunluk öldürecek beni
sesi türkümün sesi sağanak yağmurları isterim
dur altına sen de sağalır belki ateşi gövdemin