Tabiatın güzelliği, kalbinizin acılarını sonsuz bir güzellik içinde alıp, şelalelerin gümbürtüsüyle piri pak edip, Tanrıya yemin etmiş muazzam tepelerden aşağı bırakıp, afyon gibi uyuşturuyor zihninizi. Dangıl dungul bir yolcu bile bu manzara karşısında bir bakışta filozof kesilir, bu gözle bakınca, kayaların böğründe su değil, Ermeniler gittikten sonra artık yapılmayan, tarihe kalmış "dut rakısı" fışkırıyor.
Tabiatın güzelliği, kalbinizin acılarını sonsuz bir güzellik içinde alıp, şelalelerin gümbürtüsüyle piri pak edip, Tanrıya yemin etmiş muazzam tepelerden aşağı bırakıp, afyon gibi uyuşturuyor zihninizi. Dangıl dungul bir yolcu bile bu manzara karşısında bir bakışta filozof kesilir, bu gözle bakınca, kayaların böğründe su değil, Ermeniler gittikten sonra artık yapılmayan, tarihe kalmış "dut rakısı" fışkırıyor.