Turan Oflazoğlu yazdığı oyunlarla Türk tiyatro evreninde yankılar uyandırmış usta bir kalem. Lisans eğitiminden gelen İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Felsefe alanlarındaki birikimini Washington Üniversitesi'nde aldığı tiyatro eğitimiyle taçlandırmış bir sanat ve yazın adamı. Kendisinin Kafka, Bergman, Hölderlin, Rilke, Shakespeare, Lorca, Nietzsche, Strindberg... gibi Batı'nın cins zekalarından yaptığı çeviriler, Türkçe'nin hakkını en ince kıvrımlarına kadar veren metinlerdir. Oflazoğlu'na hak ettiği ünü sağlayan ve çeşitli ödüller kazandıran asıl çalışmalar ise kaleme aldığı tiyatro oyunları.. Amerika'da iken kaleme aldığı ilk oyun denemeleri ardından tarihsel olay ve kişileri konu edinmeye özel bir eğilim gösteren Oflazoğlu, tarihsel olanın özündeki trajik öğeyi keşfedip evrensel insan sorunu üzerinde odaklanmak ve bunu genelde yazınsal, özelde teatral yaklaşımın özgün diliyle ortaya koymak istemiştir. Örneğin Deli İbrahim, tahta çıkmaya hazır olmayan bir padişahın bilinçli çılgınlığını, IV. Murat iktidar tutkusunu ele alır. Kahramanların iç dünyasını yansıtarak onların trajik yanlarını derin biçimde irdeler. Bu örneklere Kösem Sultan, Kılıç ve Ney, Genç Osman adlı oyunları, hatta "Sultanahmet Ses ve Işık Gösterisi"nin senaryosu da eklenebilir. Tarihsel olayların ortasında yaşayan ve onlarla bütünleşen kişilerin iç ve dış çelişkilerini yansıtmayı ön planda tutan Oflazoğlu'nun oyunları, bu nedenle yalnızca tarihsel oyun olma özelliğini aşmıştır. Çünkü bu oyunlardaki temel sorun tarihsel bir dönemin yorumu olmanın yanında ve ötesinde insanın evrensel gerçeğini yakalamaktır. Bu kitap, Oflazoğlu'nun birikimi, başarısı ve temel yazınsal yaklaşımının tipik bir örneği sayılmalıdır.
Turan Oflazoğlu yazdığı oyunlarla Türk tiyatro evreninde yankılar uyandırmış usta bir kalem. Lisans eğitiminden gelen İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Felsefe alanlarındaki birikimini Washington Üniversitesi'nde aldığı tiyatro eğitimiyle taçlandırmış bir sanat ve yazın adamı. Kendisinin Kafka, Bergman, Hölderlin, Rilke, Shakespeare, Lorca, Nietzsche, Strindberg... gibi Batı'nın cins zekalarından yaptığı çeviriler, Türkçe'nin hakkını en ince kıvrımlarına kadar veren metinlerdir. Oflazoğlu'na hak ettiği ünü sağlayan ve çeşitli ödüller kazandıran asıl çalışmalar ise kaleme aldığı tiyatro oyunları.. Amerika'da iken kaleme aldığı ilk oyun denemeleri ardından tarihsel olay ve kişileri konu edinmeye özel bir eğilim gösteren Oflazoğlu, tarihsel olanın özündeki trajik öğeyi keşfedip evrensel insan sorunu üzerinde odaklanmak ve bunu genelde yazınsal, özelde teatral yaklaşımın özgün diliyle ortaya koymak istemiştir. Örneğin Deli İbrahim, tahta çıkmaya hazır olmayan bir padişahın bilinçli çılgınlığını, IV. Murat iktidar tutkusunu ele alır. Kahramanların iç dünyasını yansıtarak onların trajik yanlarını derin biçimde irdeler. Bu örneklere Kösem Sultan, Kılıç ve Ney, Genç Osman adlı oyunları, hatta "Sultanahmet Ses ve Işık Gösterisi"nin senaryosu da eklenebilir. Tarihsel olayların ortasında yaşayan ve onlarla bütünleşen kişilerin iç ve dış çelişkilerini yansıtmayı ön planda tutan Oflazoğlu'nun oyunları, bu nedenle yalnızca tarihsel oyun olma özelliğini aşmıştır. Çünkü bu oyunlardaki temel sorun tarihsel bir dönemin yorumu olmanın yanında ve ötesinde insanın evrensel gerçeğini yakalamaktır. Bu kitap, Oflazoğlu'nun birikimi, başarısı ve temel yazınsal yaklaşımının tipik bir örneği sayılmalıdır.