Maupassant'ın deyişiyle 'uzun boylu, mavi gözlü, yiyip içmeyi, şatafatı, gösterişi seven ama sade mi sade bir yaşam sürdüren' büyük Fransız yazarı Flaubert, daha yirmi bir yaşında değildir Kasım'ı kaleme aldığında. Yeniyetmeliğin fırtınalarından yeni çıkmış, kendini ansızın ihtiyarlamış, tutkulardan arınmış bulan bir gencin sıkıntılarını, mutlak olana duyduğu özlemi, arzularını, ruhundaki iniş-çıkışları anlatan bu otobiyografik nitelikli yapıt, yazarı asıl üne kavuşturan Madam Bovary ve Aşk Eğitiminin müjdeleyicisidir bir bakıma.
Flaubert. 1840'ta üstünde çalışmaya başladığı ve 25 Ekim 1842'de bitirdiği bu kısa romanı konusunda, büyük aşkı Louise Colet'ye yazdığı bir mektubunda (1846) şöyle diyor: Kasıma iyi kulak verdiysen, kim olduğumu belki de açıklayan ama söze dökülemeyecek bin türlü şeyi tahmin etmişsindir. Ama o yaşlar geçti. Bu yapıt gençliğimin kapanışı oldu."
Ergenliğin hem sıkıntılarla hem de kocaman hayallerle dolu o büyülü zamanını hâlâ anımsayanlara:Kasım.
Maupassant'ın deyişiyle 'uzun boylu, mavi gözlü, yiyip içmeyi, şatafatı, gösterişi seven ama sade mi sade bir yaşam sürdüren' büyük Fransız yazarı Flaubert, daha yirmi bir yaşında değildir Kasım'ı kaleme aldığında. Yeniyetmeliğin fırtınalarından yeni çıkmış, kendini ansızın ihtiyarlamış, tutkulardan arınmış bulan bir gencin sıkıntılarını, mutlak olana duyduğu özlemi, arzularını, ruhundaki iniş-çıkışları anlatan bu otobiyografik nitelikli yapıt, yazarı asıl üne kavuşturan Madam Bovary ve Aşk Eğitiminin müjdeleyicisidir bir bakıma.
Flaubert. 1840'ta üstünde çalışmaya başladığı ve 25 Ekim 1842'de bitirdiği bu kısa romanı konusunda, büyük aşkı Louise Colet'ye yazdığı bir mektubunda (1846) şöyle diyor: Kasıma iyi kulak verdiysen, kim olduğumu belki de açıklayan ama söze dökülemeyecek bin türlü şeyi tahmin etmişsindir. Ama o yaşlar geçti. Bu yapıt gençliğimin kapanışı oldu."
Ergenliğin hem sıkıntılarla hem de kocaman hayallerle dolu o büyülü zamanını hâlâ anımsayanlara:Kasım.