İstanbul, biraz yazarların İstanbul'udur. Her yazar kendi İstanbul'unu yazar...
İstanbul, biraz okurun İstanbul'udur. Her okur, kendi İstanbul'unu yaşar...
İstanbul, biraz ve daha çok kendini kendine saklar...
Yazar ve İstanbul, asude bir zamanda aynı iklimde yaşamaya başladığında, özne ile nesnenin yer değiştirdiği, yazının ve yazılanın "bir" leştiği de olur... Okur kimi zaman yazarı kimi zaman İstanbul'u okur... Böylesi yazarlardır, İstanbul'un anladığı ve "anlam"ı paylaştığı...
İstanbul'un Yüzleri, İstanbul'un 100 yazarı ile böylesi bir yolculuğa çıkarıyor...
İstanbul'un sinesinden anlam devşiren ve bunları alfabenin harflerinde anlama dönüştüren "yazar"lar, İstanbul'un "huzur"unda resmi geçide duruyor...
Sunuş'tan
İstanbul, biraz yazarların İstanbul'udur. Her yazar kendi İstanbul'unu yazar...
İstanbul, biraz okurun İstanbul'udur. Her okur, kendi İstanbul'unu yaşar...
İstanbul, biraz ve daha çok kendini kendine saklar...
Yazar ve İstanbul, asude bir zamanda aynı iklimde yaşamaya başladığında, özne ile nesnenin yer değiştirdiği, yazının ve yazılanın "bir" leştiği de olur... Okur kimi zaman yazarı kimi zaman İstanbul'u okur... Böylesi yazarlardır, İstanbul'un anladığı ve "anlam"ı paylaştığı...
İstanbul'un Yüzleri, İstanbul'un 100 yazarı ile böylesi bir yolculuğa çıkarıyor...
İstanbul'un sinesinden anlam devşiren ve bunları alfabenin harflerinde anlama dönüştüren "yazar"lar, İstanbul'un "huzur"unda resmi geçide duruyor...
Sunuş'tan