Aydınlanmayan toplum, kadını insan olarak görmez. Birine, '' kadın nedir, kimdir, ne iş yapar, neye yarar, ne tür fonksiyonları var ?'' diye sorulduğunda, eğer cevap; ''Soru yanlıştır!''değilse, oturup ''ben kimim , neyim, ne yapıyorum, ne kadar insaniyim?'' vb. soruları kendisine sorsun ! Cevabının , kendinde saklı olduğunu görür (!) Hemşire, bir kadın şevkatiyle ve telaşla hatasına bakar, çoğu hasta refakatçisi yakınını unutur, hin hin hemşireye bakar. Erkek egemen toplumda tüm kadınlara gizliden gizliye, ama yaygın bir biçimde ''tecavüzü mübah mahluklar'' gözüyle bakılır.
Onun için kadın sokağa çıkamaz. ''Yanlış anlaşılır,koca kıskanır !'' diye tartışmaz. ''Herif kızar!''diye izinsiz adım atmaz. Erkek egemen toplumun kimi bireyleri; camiye gidip cennet , kadına da gidip 'gevşetmesini isterler. Hep kurtarıcı ararlar, ancak diktatörler yaratacak kadar zayıftırlar. Ancak fiziki olarak güçsüz olan kadının başına bela kesilirler. Hayatta üretmeyi beceremedikleri kadar, - hayvanlara hakaret olmazsa- hayvanlara yakın oldukları için isterik yaşamın esasını dilenci olarak geçirirler.
Hiç bir yaratıcı özelliğe ve kendilerine bile sahip olmadıkları halde evin, hatta memleketin asıl sahibi olarak sayarlar kendilerini ! O pejmürde halleriyle tespih çeken bilgi- sanat- kitap nedir bilmez asalakların, sahip olduklarını idare edemez kurtarıcılar aradıkları için mi hayatları sersefildir! Peki Hazem gibi çalışanlara sefaleti yaşatmak, zihinsel sefalet, kurnaz ve rezil köylü kahramanlıklarından kaynaklanmasınmı?
Ne kadar asosyal durum varsa teşhis konulsun, tedaviye başlansın diye düşündük. Müjdeler olsun, konuşulamayanlar ''Hemşirenin Kepi''nde yazılı. Eksik olanını da siz tamamlayın ki mutlu ve aydın toplum erken gelsin!
Aydınlanmayan toplum, kadını insan olarak görmez. Birine, '' kadın nedir, kimdir, ne iş yapar, neye yarar, ne tür fonksiyonları var ?'' diye sorulduğunda, eğer cevap; ''Soru yanlıştır!''değilse, oturup ''ben kimim , neyim, ne yapıyorum, ne kadar insaniyim?'' vb. soruları kendisine sorsun ! Cevabının , kendinde saklı olduğunu görür (!) Hemşire, bir kadın şevkatiyle ve telaşla hatasına bakar, çoğu hasta refakatçisi yakınını unutur, hin hin hemşireye bakar. Erkek egemen toplumda tüm kadınlara gizliden gizliye, ama yaygın bir biçimde ''tecavüzü mübah mahluklar'' gözüyle bakılır.
Onun için kadın sokağa çıkamaz. ''Yanlış anlaşılır,koca kıskanır !'' diye tartışmaz. ''Herif kızar!''diye izinsiz adım atmaz. Erkek egemen toplumun kimi bireyleri; camiye gidip cennet , kadına da gidip 'gevşetmesini isterler. Hep kurtarıcı ararlar, ancak diktatörler yaratacak kadar zayıftırlar. Ancak fiziki olarak güçsüz olan kadının başına bela kesilirler. Hayatta üretmeyi beceremedikleri kadar, - hayvanlara hakaret olmazsa- hayvanlara yakın oldukları için isterik yaşamın esasını dilenci olarak geçirirler.
Hiç bir yaratıcı özelliğe ve kendilerine bile sahip olmadıkları halde evin, hatta memleketin asıl sahibi olarak sayarlar kendilerini ! O pejmürde halleriyle tespih çeken bilgi- sanat- kitap nedir bilmez asalakların, sahip olduklarını idare edemez kurtarıcılar aradıkları için mi hayatları sersefildir! Peki Hazem gibi çalışanlara sefaleti yaşatmak, zihinsel sefalet, kurnaz ve rezil köylü kahramanlıklarından kaynaklanmasınmı?
Ne kadar asosyal durum varsa teşhis konulsun, tedaviye başlansın diye düşündük. Müjdeler olsun, konuşulamayanlar ''Hemşirenin Kepi''nde yazılı. Eksik olanını da siz tamamlayın ki mutlu ve aydın toplum erken gelsin!