'Anlattıklarımın hepsi doğrudur. Hiçbir şeyi abartmadım. Dahası, yazının içindeki bazı kapıları açık, bazılarını aralık bıraktım; çünkü okurun, bu kapılardan içeri girip 'şikayetçi aşıklar'ı öğrenmesini, Emin Nihat'ı merak etmesini istedim. Bazı kapıları, okuru düşünerek sımsıkı kilitledim; yazım yeterince tehlike içeriyor; fazlası ölüm demektir.'
Yepyeni bir anlatım ve biçemle, yoğun bir dille, özellikle meydan okuyan metinleri seven okurlara sesleniyor İbrahim Yıldırım. İmgelerle beslenen, iç içe geçmiş öykücüklerden, hayallerden ve neredeyse birer entellektüel polisiyeye dönüşen düşsel serüvenlerden oluşan öykülerin sayfalarında sorunlu kahramanlar, şikâyetçi aşklar, kırılgan ruhlar dolaşıyor. Türkçe'nin unutulmuş seslerinden, tehlikeli bilmecelerinden ve şiirsel metinlerden hoşlananlara...
'Anlattıklarımın hepsi doğrudur. Hiçbir şeyi abartmadım. Dahası, yazının içindeki bazı kapıları açık, bazılarını aralık bıraktım; çünkü okurun, bu kapılardan içeri girip 'şikayetçi aşıklar'ı öğrenmesini, Emin Nihat'ı merak etmesini istedim. Bazı kapıları, okuru düşünerek sımsıkı kilitledim; yazım yeterince tehlike içeriyor; fazlası ölüm demektir.'
Yepyeni bir anlatım ve biçemle, yoğun bir dille, özellikle meydan okuyan metinleri seven okurlara sesleniyor İbrahim Yıldırım. İmgelerle beslenen, iç içe geçmiş öykücüklerden, hayallerden ve neredeyse birer entellektüel polisiyeye dönüşen düşsel serüvenlerden oluşan öykülerin sayfalarında sorunlu kahramanlar, şikâyetçi aşklar, kırılgan ruhlar dolaşıyor. Türkçe'nin unutulmuş seslerinden, tehlikeli bilmecelerinden ve şiirsel metinlerden hoşlananlara...