Hasan Boğuldu ve Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır
İki Kitap Birden projesi; dil, anlayış, içerik ve edebi kimliğin dışavurumu noktasında benzer yazarları ve eserlerini bir araya getirmeyi
amaçlayarak yola çıktı. Örneğin; Sabahattin Ali ve Tolstoy hikâyelerinin İki Kitap Birden konsepti içerisinde ama ayrı ayrı sunulması gibi.
Hikâye yazmak sanıldığının aksine en zor yazın sanatlarından biridir.
Muhteva olarak sınırlı ama anlatım olarak geniş yansımalar oluşturmak kudretine sahiptir. Sabahattin Ali ve Tolstoy hikâyelerinde bu kudrete sahip iki yazar olmaları açısından bir yakınlık oluştururlar. İkisinin de insan duygularına eserlerinde geniş yer vermesi, ikisinde de insana dokunması benzerlik gösterir.
Sabahattin Ali; eserlerinde yalın bir gerçeklik ortaya koyar. Olaylar birer durum hikâyesi olarak ele alınır. Keskin, bir o kadar da, net bir
anlatımı vardır. Olayı yormayı, yorumlamayı okuyucuya bırakır.
Tolstoy’da insanın içindeki iyiliğin onu koruyacağına, yaşamındaki anlamı çözmesinde yardımcı olacağına inanır. Tanrı, insanların içinde ve
onlara çok yakındır. Umut hep sıcaktır.
İki yazarın da hayata gerçeklik ve toplum ilişkisi açısından yaklaşması, her türlü otoritenin ezici baskısını yaşamaları, sözcükleri kullanmadaki maharetleri gibi daha pek çok ortak yönleri bize, bu iki büyük ismi, bir kitapta bir araya getirme fikrini gerçekleştirme fırsatı verdi.
Hasan Boğuldu ve Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır
İki Kitap Birden projesi; dil, anlayış, içerik ve edebi kimliğin dışavurumu noktasında benzer yazarları ve eserlerini bir araya getirmeyi
amaçlayarak yola çıktı. Örneğin; Sabahattin Ali ve Tolstoy hikâyelerinin İki Kitap Birden konsepti içerisinde ama ayrı ayrı sunulması gibi.
Hikâye yazmak sanıldığının aksine en zor yazın sanatlarından biridir.
Muhteva olarak sınırlı ama anlatım olarak geniş yansımalar oluşturmak kudretine sahiptir. Sabahattin Ali ve Tolstoy hikâyelerinde bu kudrete sahip iki yazar olmaları açısından bir yakınlık oluştururlar. İkisinin de insan duygularına eserlerinde geniş yer vermesi, ikisinde de insana dokunması benzerlik gösterir.
Sabahattin Ali; eserlerinde yalın bir gerçeklik ortaya koyar. Olaylar birer durum hikâyesi olarak ele alınır. Keskin, bir o kadar da, net bir
anlatımı vardır. Olayı yormayı, yorumlamayı okuyucuya bırakır.
Tolstoy’da insanın içindeki iyiliğin onu koruyacağına, yaşamındaki anlamı çözmesinde yardımcı olacağına inanır. Tanrı, insanların içinde ve
onlara çok yakındır. Umut hep sıcaktır.
İki yazarın da hayata gerçeklik ve toplum ilişkisi açısından yaklaşması, her türlü otoritenin ezici baskısını yaşamaları, sözcükleri kullanmadaki maharetleri gibi daha pek çok ortak yönleri bize, bu iki büyük ismi, bir kitapta bir araya getirme fikrini gerçekleştirme fırsatı verdi.