Yiğit Okur'un ikinci romanı Güvercinler, Cumhuriyet'e inanmış, devrimlere bağlı, dürüst bir devlet memurunun öyküsü. Süleymaniye'de bir konakta başlayan öykü, Rus sınırında bir kasabada, Batı Anadolu'da bir ilçede, daha sonraki yıllarda Kadıköy'de, Kuşdili Çayırı'nda sürüp gidiyor, Selimiye Kışlası'nda son buluyor. Romanın kahramanı Saffet Bey' in bütün yaşamı boyunca süren posta güvercini yetiştirme tutkusu başına beklenmedik dertler açıyor. Yiğit Okur' un bir önceki romanında yer alan '6-7 Eylül Olayları 'bu romanında da ortaya çıkıyor, ama değişik içerikte. Ağır yergi, taşlamaya, kahkahaya dönüşüyor. İlk romanı Hulki Bey ve Arkadaşları'ndaki anlatım, yazarın bu romanında da egemen. Üzüntü veren her olay, gülümsemeler, alay yollu taşlamalar, sürekli kıvılcımlanmalar taşıyor. Her coşku, her sevinç yumağının derininde bir burukluk; bazen yüzeye çıkan, bazen tabana yayılan, çoğu kez belirsiz, ama sürekli renk değiştiren bir hüzün var. Hızlı bir anlatım, beklenmedik olaylar dokusu, romanın genel yapısını oluşturuyor. İkinci derecede kalan, görünüp kaybolan roman kişileri bile boyutlu, çok yönlü; en kötüler bile sevecen, renkli.
Yiğit Okur'un ikinci romanı Güvercinler, Cumhuriyet'e inanmış, devrimlere bağlı, dürüst bir devlet memurunun öyküsü. Süleymaniye'de bir konakta başlayan öykü, Rus sınırında bir kasabada, Batı Anadolu'da bir ilçede, daha sonraki yıllarda Kadıköy'de, Kuşdili Çayırı'nda sürüp gidiyor, Selimiye Kışlası'nda son buluyor. Romanın kahramanı Saffet Bey' in bütün yaşamı boyunca süren posta güvercini yetiştirme tutkusu başına beklenmedik dertler açıyor. Yiğit Okur' un bir önceki romanında yer alan '6-7 Eylül Olayları 'bu romanında da ortaya çıkıyor, ama değişik içerikte. Ağır yergi, taşlamaya, kahkahaya dönüşüyor. İlk romanı Hulki Bey ve Arkadaşları'ndaki anlatım, yazarın bu romanında da egemen. Üzüntü veren her olay, gülümsemeler, alay yollu taşlamalar, sürekli kıvılcımlanmalar taşıyor. Her coşku, her sevinç yumağının derininde bir burukluk; bazen yüzeye çıkan, bazen tabana yayılan, çoğu kez belirsiz, ama sürekli renk değiştiren bir hüzün var. Hızlı bir anlatım, beklenmedik olaylar dokusu, romanın genel yapısını oluşturuyor. İkinci derecede kalan, görünüp kaybolan roman kişileri bile boyutlu, çok yönlü; en kötüler bile sevecen, renkli.