Zaman: İkinci Dünya Savaşı'nın var gücüyle devam ettiği 1940'ların başı. İstanbul Üniversitesi'nde okuyan bir avuç anti-faşist devrimci genç, dönemin tek muhalefet partisi olan illegal Türkiye Komünist Partisi'ni aramaktadır. Bir avuç insan, 1940'ların Türkiyesi'ndeki tüm boyutlarıyla sergilenen karanlığı bir ucundan yırtılmak için mücadele vermektedir...
Vedat Türkali, beş kitaplık ve iki ciltlik romanı boyunca Komintern belgelerine dayanarak, hakkında verilen "destantralizasyon" kararının öncesindeki ve sonrasındaki TKP'nin durumunu romancılığının bilinen ustalığıyla; iç monoglar ve diyaloglarla, olayların, olguların, kişilerin akışıyla ortaya koyar.
Türkali, İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki Türkiye'yi anlatanGüven'de Türkiye Komünist Partisi'nin tarihini sürece tanıklık etmiş bir yazar olarak tüm içsel dinamikleri ve sorunlarıyla gözler önüne sererken, yalnızca o dönemdeki sol hareketin değil, demokratından faşistine, iş adamından polisine bir toplumun tüm farklı keimlerinin aynalığını yapar. Türkali'nin çoşkulu anlatımı karakterlere ve olaylara ilişkin derin bakışıyla birleşince, Türk Edebiyatı'nda benzersiz bir roman çıkar karşımıza: Toplum her kesimin görüşlerinin tarafsızca, ustalıkla aktarıldığı uzun bir yolculuk, bize kendi yanıtlarımızı üretmemizi sağlayacak yepyeni araçla armağan eden dev bir yapıt.
Zaman: İkinci Dünya Savaşı'nın var gücüyle devam ettiği 1940'ların başı. İstanbul Üniversitesi'nde okuyan bir avuç anti-faşist devrimci genç, dönemin tek muhalefet partisi olan illegal Türkiye Komünist Partisi'ni aramaktadır. Bir avuç insan, 1940'ların Türkiyesi'ndeki tüm boyutlarıyla sergilenen karanlığı bir ucundan yırtılmak için mücadele vermektedir...
Vedat Türkali, beş kitaplık ve iki ciltlik romanı boyunca Komintern belgelerine dayanarak, hakkında verilen "destantralizasyon" kararının öncesindeki ve sonrasındaki TKP'nin durumunu romancılığının bilinen ustalığıyla; iç monoglar ve diyaloglarla, olayların, olguların, kişilerin akışıyla ortaya koyar.
Türkali, İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki Türkiye'yi anlatanGüven'de Türkiye Komünist Partisi'nin tarihini sürece tanıklık etmiş bir yazar olarak tüm içsel dinamikleri ve sorunlarıyla gözler önüne sererken, yalnızca o dönemdeki sol hareketin değil, demokratından faşistine, iş adamından polisine bir toplumun tüm farklı keimlerinin aynalığını yapar. Türkali'nin çoşkulu anlatımı karakterlere ve olaylara ilişkin derin bakışıyla birleşince, Türk Edebiyatı'nda benzersiz bir roman çıkar karşımıza: Toplum her kesimin görüşlerinin tarafsızca, ustalıkla aktarıldığı uzun bir yolculuk, bize kendi yanıtlarımızı üretmemizi sağlayacak yepyeni araçla armağan eden dev bir yapıt.