senê Metê, 1980'lerin karmaşası içinde ülkesini terk etmek zorunda kalan ve İsveç'e yerleşen Kürtlerdendir. Gençlik yıllarından itibaren Kürtçe öykü ve romanlar kaleme alan yazarın bugüne değin Labirenta Cinan (Cinler Labirenti) Tofan (Tufan) ve Gotinên Gunehkar (Günah) adlı üç romanı yayımlanmıştır. Birçok çeviri kitaba da imzasını atan Hesenê Metê Kürtçenin en üretken ve özgün yazarlarından biridir.
Günah insan hakikati üzerine kurulmuş bir roman. Değişimin ve sorgulamanın insanın kendini bulması üzerindeki etkisine, mitolojik referanslarla odaklanır. Nagina ve Behram üzerinden ilk günaha kadar götürür bizi Metê. Nitekim roman boyunca verilen kodlarla düşünülürse Nagina Havva, Behram ise Adem'dir. Ve ilk günahı işlemeleriyle birlikte gerçek dünyadan dışlanırlar. Düşsel bir dünyada yolculuğa çıkarlar. Zaten yine romandan referans alarak söylersek insan da tanrının bir düşüydü. Böylelikle ilk günah tanrının düşü olmaktan çıkmış insanın düşü olmuştur
senê Metê, 1980'lerin karmaşası içinde ülkesini terk etmek zorunda kalan ve İsveç'e yerleşen Kürtlerdendir. Gençlik yıllarından itibaren Kürtçe öykü ve romanlar kaleme alan yazarın bugüne değin Labirenta Cinan (Cinler Labirenti) Tofan (Tufan) ve Gotinên Gunehkar (Günah) adlı üç romanı yayımlanmıştır. Birçok çeviri kitaba da imzasını atan Hesenê Metê Kürtçenin en üretken ve özgün yazarlarından biridir.
Günah insan hakikati üzerine kurulmuş bir roman. Değişimin ve sorgulamanın insanın kendini bulması üzerindeki etkisine, mitolojik referanslarla odaklanır. Nagina ve Behram üzerinden ilk günaha kadar götürür bizi Metê. Nitekim roman boyunca verilen kodlarla düşünülürse Nagina Havva, Behram ise Adem'dir. Ve ilk günahı işlemeleriyle birlikte gerçek dünyadan dışlanırlar. Düşsel bir dünyada yolculuğa çıkarlar. Zaten yine romandan referans alarak söylersek insan da tanrının bir düşüydü. Böylelikle ilk günah tanrının düşü olmaktan çıkmış insanın düşü olmuştur