Gel Dersen Her Şeyi Bırakıp Gelirim... Yeter ki Gel De

Her açıdan seni tatmin edecek bir hayat istemez miydin? Sevmediğin hiçbir şeyi kabullenmen gerekmese? 23 numaralı vagonda sürüklenip gidiyormuş gibi hissetmesen kendini, hayatının kontrolü senin ellerinde olsa?"

Yanıt vermedim… Sonra bana baktı ve hayatım boyunca unutamayacağım o iki soruyu sordu.

"Dizginleri eline almak istiyor musun, istemiyor musun? Yaşadığın anların kontrolünün sende olmasını istiyor musun, istemiyor musun?"

"Evet!" dedim sonunda, kırk yıllık hayatımın en coşku dolu "evet"iydi bu.

Dani hayatını kaybolan çocukları bulmaya adamıştır. Tam da sevgilisinin ondan ayrıldığı gün çaresiz bir babadan oğlunun kaybolduğuna dair telefon alır. Olayla ilgilenmek için Capri'ye, yani çocukluğuna damga vurmuş iki ismin anılarıyla dolu o adaya gitmek zorunda kalır. Capri'ye dönmek Dani'nin, hayatını, sevgilisiyle olan ilişkisini ve aslında hayatta nelerin değerli olduğunu sorgulamasına neden olacaktır.

"Albert Espinosa'nın hayata, ölüme, aşka, hastalığa ve arkadaşlığa olan bakış açısını özetleyen harika bir masal tadında."
-Lecturalia.com-

"Bir bacağını, akciğerinin birini ve karaciğerini kaybeden bir yazarın size umut ve mutluluk dersi vermesi paha biçilemez. Büyük acılar ancak böylesine yumuşak bir dille hafife alınabilirdi."
-Il Giornale.it-

"On yıl boyunca verdiği yaşam mücadelesinden zaferle ayrıldıktan sonra hayatın incilerini Albert Espinosa'dan daha iyi kimse anlatamazdı."
-El Pais-

"Bu kitap aşk değil, büyü dolu."
-Archivio Storico-