Büyük teolog Tillich’e göre, “Tanrının nitelikleri, yüklemleri ya da onun hakkında ne diyorsak, onun sevgi olduğu, merhamet olduğu, kudret olduğu, her şeyi bilen, her yerde hazır olan olduğu, Tanrının bu yüklemleri, kendimizde sahip olduğumuz niteliklerin tecrübelerinden alınmışlardır. Onlar Tanrıya gerçek anlamada yüklenmezler. Bu yapılırsa, bu sonsuz sayıda anlamsızlıklara sürükler.” Hatta Böylesi düşünürler “Tanrı mevcut (exist) değildir. O özün ve mevcudiyetin ötesinde kendinde varlıktır. O halde, Tanrının mevcut olduğunu öne sürmek, onu inkar etmektir” demektedirler. (…)
Bu durumda “Tanrı mevcut değildir” önermesini dindarlık adına, dindarlık yüzünden öne sürmek ile ateistlik yüzünden öne sürmek arasında ne kadar fark olabileceği de soru konusudur. Ateistlerin tutumunun da bu akıl yürütmelere göre bir tür dindarlık olarak kabul edilip edilemeyeceği düşünmeye değer görünüyor.
Büyük teolog Tillich’e göre, “Tanrının nitelikleri, yüklemleri ya da onun hakkında ne diyorsak, onun sevgi olduğu, merhamet olduğu, kudret olduğu, her şeyi bilen, her yerde hazır olan olduğu, Tanrının bu yüklemleri, kendimizde sahip olduğumuz niteliklerin tecrübelerinden alınmışlardır. Onlar Tanrıya gerçek anlamada yüklenmezler. Bu yapılırsa, bu sonsuz sayıda anlamsızlıklara sürükler.” Hatta Böylesi düşünürler “Tanrı mevcut (exist) değildir. O özün ve mevcudiyetin ötesinde kendinde varlıktır. O halde, Tanrının mevcut olduğunu öne sürmek, onu inkar etmektir” demektedirler. (…)
Bu durumda “Tanrı mevcut değildir” önermesini dindarlık adına, dindarlık yüzünden öne sürmek ile ateistlik yüzünden öne sürmek arasında ne kadar fark olabileceği de soru konusudur. Ateistlerin tutumunun da bu akıl yürütmelere göre bir tür dindarlık olarak kabul edilip edilemeyeceği düşünmeye değer görünüyor.