Vuslatta aşk yoktur dediğinden midir bilmem, mutlulukla anılan aşka inanmazdı.
Aşk kanattıkça, coşturdukça, kıskaçlarıyla sıkıştırdıkça yaşanırdı onun için.
Bir çift göze aşkla dokunursa gözleri, başka gözlere bakıp da görmez, baktığı gözün de başkasına karşı kör olmasını isterdi.
Ülke dolusu göz bakıyordu ona, onun gördüğü yalnızca kendi aşk bedeninin gözleri. Yosun gibi, çam gibi, deniz gibi, kömür gibi, bal gibi o gözler. O gözler gizlerdi hüznünü gülümsemeleriyle kırmızılaşırken.
Cemal'i sevmek hüzünle dostluktan, uzun hikâyeli aşk acısından geçenlerin işidir. Kendini tutamayıp gözlerinden olur olmaz yaş sızanların işidir Cemal'i sevmek.
Cemal, gözlerin pınar hükümdarı, yüreklerin aşk hocasıdır daima.
Dibine kadar keder, dibine kadar aşk sancısı, sonuna kadar aşktı. Cemal Süreya, her aşkta yeniden doğardı.
-Nazan Arısoy-
Vuslatta aşk yoktur dediğinden midir bilmem, mutlulukla anılan aşka inanmazdı.
Aşk kanattıkça, coşturdukça, kıskaçlarıyla sıkıştırdıkça yaşanırdı onun için.
Bir çift göze aşkla dokunursa gözleri, başka gözlere bakıp da görmez, baktığı gözün de başkasına karşı kör olmasını isterdi.
Ülke dolusu göz bakıyordu ona, onun gördüğü yalnızca kendi aşk bedeninin gözleri. Yosun gibi, çam gibi, deniz gibi, kömür gibi, bal gibi o gözler. O gözler gizlerdi hüznünü gülümsemeleriyle kırmızılaşırken.
Cemal'i sevmek hüzünle dostluktan, uzun hikâyeli aşk acısından geçenlerin işidir. Kendini tutamayıp gözlerinden olur olmaz yaş sızanların işidir Cemal'i sevmek.
Cemal, gözlerin pınar hükümdarı, yüreklerin aşk hocasıdır daima.
Dibine kadar keder, dibine kadar aşk sancısı, sonuna kadar aşktı. Cemal Süreya, her aşkta yeniden doğardı.
-Nazan Arısoy-