"Birazdan öldüreceğim kişiyi ben affetmesem de Tanrı affedecek. Çünkü öldürüleceğini bilmiyor. Belki de bugün, hiç ölmeyecekmiş gibi geleceğe dair planlar yapıyordur. Belki de şu anda mutludur, dertten, tasadan uzaktır. Şu yanımdaki masada oturan âşıklardan biri de olabilir. Belki de eski bir arkadaşıma rastlarım, tokalaştıktan sonra birbirimize sarılabilir, hal hatır sorup eski günleri yâd eder, sonra da bıçağımı iki kez saplayıp onu tekrar kucaklayabilirim."
Kürtçenin en çok okunan yazarlarından Fırat Cewerî, köklerini ararken yaralanmış, geriye dönmek isterken bugününden kopmuş insanların, katilken bile maktul olanların hikâyesini anlatıyor.
"Birazdan öldüreceğim kişiyi ben affetmesem de Tanrı affedecek. Çünkü öldürüleceğini bilmiyor. Belki de bugün, hiç ölmeyecekmiş gibi geleceğe dair planlar yapıyordur. Belki de şu anda mutludur, dertten, tasadan uzaktır. Şu yanımdaki masada oturan âşıklardan biri de olabilir. Belki de eski bir arkadaşıma rastlarım, tokalaştıktan sonra birbirimize sarılabilir, hal hatır sorup eski günleri yâd eder, sonra da bıçağımı iki kez saplayıp onu tekrar kucaklayabilirim."
Kürtçenin en çok okunan yazarlarından Fırat Cewerî, köklerini ararken yaralanmış, geriye dönmek isterken bugününden kopmuş insanların, katilken bile maktul olanların hikâyesini anlatıyor.