Türkiye'nin 29 yıllık dönemine damgasını vurmuş, sağduyunun ve demokrasinin sesi olmuş, ilkelerinden asla ödün vermemiş gerçek bir gazetecinin, Abdi İpekçi'nin romanı.
Doğumundan çocukluğuna, gençliğinden, ilk aşkına, evliliğine uzanan, çok sevdiği mesleğiyle dopdolu bir hayat.
Babıâli'de bir ekol yaratmış, Türk basınına "çifte kontrol" ve "çağdaş haber yazma yöntemleri" başta olmak üzere evrensel kuralları yerleştirmiş, pek çok genç gazeteci yetiştirmiş, dürüstlüğün ve güvenilir gazeteciliğin simgesi olmuştu İpekçi.
İpekçi 1 Şubat 1979'da, İstanbul Maçka'daki evinin önünde bir suikasta kurban gittiğinde Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve başyazarıydı.
Türkiye'nin 29 yıllık dönemine damgasını vurmuş, sağduyunun ve demokrasinin sesi olmuş, ilkelerinden asla ödün vermemiş gerçek bir gazetecinin, Abdi İpekçi'nin romanı.
Doğumundan çocukluğuna, gençliğinden, ilk aşkına, evliliğine uzanan, çok sevdiği mesleğiyle dopdolu bir hayat.
Babıâli'de bir ekol yaratmış, Türk basınına "çifte kontrol" ve "çağdaş haber yazma yöntemleri" başta olmak üzere evrensel kuralları yerleştirmiş, pek çok genç gazeteci yetiştirmiş, dürüstlüğün ve güvenilir gazeteciliğin simgesi olmuştu İpekçi.
İpekçi 1 Şubat 1979'da, İstanbul Maçka'daki evinin önünde bir suikasta kurban gittiğinde Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve başyazarıydı.