Yazarlık hayatının küçümsenemeyecek bir bölümünü İstanbul hakkında yazmakla geçiren Beşir Ayvazoğlu, bu mesaisini Bir Ateşpâre Bin Yangın ile taçlandırıyor. İstanbul'a “anasır-ı erbaa”nın gözüyle bakan usta yazar, okuyucularını edebiyatın İstanbul'undan İstanbul'un edebiyatına uzanan nostaljik bir yolculuğa davet ediyor.
Ayvazoğlu kubbelerde çınlayan, çeşmelerden akan, çatılarda tüten İstanbul'u incelikle anlatırken bir şehrin nasıl sevileceğini, ruhuna nasıl mülaki olunacağını gösteriyor. Bir güzellik resmigeçidine tanık oluyoruz sanki: semtleri, mahalleleri, sokakları, evleri, ağaçları, çiçekleri, iklimi, kayıkları, çeşmeleri, sebilleri, güzel insanları ve tutkunlarıyla İstanbul...
Yazarlık hayatının küçümsenemeyecek bir bölümünü İstanbul hakkında yazmakla geçiren Beşir Ayvazoğlu, bu mesaisini Bir Ateşpâre Bin Yangın ile taçlandırıyor. İstanbul'a “anasır-ı erbaa”nın gözüyle bakan usta yazar, okuyucularını edebiyatın İstanbul'undan İstanbul'un edebiyatına uzanan nostaljik bir yolculuğa davet ediyor.
Ayvazoğlu kubbelerde çınlayan, çeşmelerden akan, çatılarda tüten İstanbul'u incelikle anlatırken bir şehrin nasıl sevileceğini, ruhuna nasıl mülaki olunacağını gösteriyor. Bir güzellik resmigeçidine tanık oluyoruz sanki: semtleri, mahalleleri, sokakları, evleri, ağaçları, çiçekleri, iklimi, kayıkları, çeşmeleri, sebilleri, güzel insanları ve tutkunlarıyla İstanbul...