Laiklik; dinin elinden siyasi hukuki otoritenin alınması ve bu alanların birbirlerinden ayrılmasıdır… ”
“… Şimdi bir kampanya açtılar. Müslümanlara zulüm varmış! Yalan. Siz hiç başörtüsü örttüğü için aşağılanan ya da dayak yiyen bir genç kızımızı gördünüz mü? Peki, başörtüsü örtmediği için bıçaklanan, hakaret edilen, kezzap atılan kızlarımızı duydunuz mu? Dünyada Müslüman olan ülkelerin içerisinde kadın ve erkek eşitliğini hukuki ve sosyal düzeyde sağlamış Türkiye Cumhuriyeti’nden başka bir ülke var mı?”
“… O yüzden Atatürkçülüğün çağını geçtiğini savunanlar aklın, bilimin, haysiyetin çağının geçtiğini söylemektedirler aslında. Aklın referansıyla ben sorunlarımızın üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir”diyen, “Yurtta sulh cihanda sulh” diyen bir iradedir Atatürk. Ulusal devletin ancak laik devlet şeklinde sonsuza kadar devam edeceğini, bağımsızlığın bir haysiyet meselesi olduğunu söyleyen, ilkeleri olan bir iradenin çağını geçmiş olduğunu ileri sürmek bence gafletten ihanete kadar uzanan bir çizgide konumlandırılabilir ancak… “
Laiklik; dinin elinden siyasi hukuki otoritenin alınması ve bu alanların birbirlerinden ayrılmasıdır… ”
“… Şimdi bir kampanya açtılar. Müslümanlara zulüm varmış! Yalan. Siz hiç başörtüsü örttüğü için aşağılanan ya da dayak yiyen bir genç kızımızı gördünüz mü? Peki, başörtüsü örtmediği için bıçaklanan, hakaret edilen, kezzap atılan kızlarımızı duydunuz mu? Dünyada Müslüman olan ülkelerin içerisinde kadın ve erkek eşitliğini hukuki ve sosyal düzeyde sağlamış Türkiye Cumhuriyeti’nden başka bir ülke var mı?”
“… O yüzden Atatürkçülüğün çağını geçtiğini savunanlar aklın, bilimin, haysiyetin çağının geçtiğini söylemektedirler aslında. Aklın referansıyla ben sorunlarımızın üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir”diyen, “Yurtta sulh cihanda sulh” diyen bir iradedir Atatürk. Ulusal devletin ancak laik devlet şeklinde sonsuza kadar devam edeceğini, bağımsızlığın bir haysiyet meselesi olduğunu söyleyen, ilkeleri olan bir iradenin çağını geçmiş olduğunu ileri sürmek bence gafletten ihanete kadar uzanan bir çizgide konumlandırılabilir ancak… “