Nehir söyleşi formatında olan kitap, Taha Akyol'un Aydın Menderes'e sorduğu sorularla biçimleniyor. Oğlunun dilinden Adnan Menderes'in hayat hikâyesiyle başlayan kitap özellikle Demokrat Parti'nin 1950 yılında iktidar olmasından Adnan Menderes'in 17 Eylül 1961'de idam edilmesine kadarki dönemi ayrıntılarıyla ele alıyor. Adnan Menderes ve DP iktidarı konuşulurken, bu süre zarfında Türkiye siyasetinde yaşanmış birçok önemli olay da gündeme getirilip bağlamına yerleştiriliyor. DP-CHP ilişkileri, dış politika, ekonomi alanında gelişmelerin yanı sıra adım adım 27 Mayıs İhtilali'ne giden olaylar (9 Subay Olayı, Tedbirler Kanunu, 28 Nisan Öğrenci Olayları vs.) tartışılıyor. Aydın Menderes, Taha Akyol'un ayrıntılı sorularını, bizzat işittiği veya tanık olduğu anekdotlarla ve sonradan yazılmış hatırata dayanarak yanıtlıyor; olayların iç yüzünü anlatmaya ve bu dönemi anlamlandırmaya çalışıyor. Taha Akyol ve Aydın Menderes,“27 Mayıs İhtilali önlenebilir miydi?” sorusunun yanıtını arıyorlar. Ayrıca bu ihtilalin Türkiye siyasetindeki ve Türkiye'deki demokrasinin gelişmesindeki uzun vadeli etkilerini konuşuyorlar. Kitap bir yandan siyaset adamı ve baba olarak Adnan Menderes'i daha yakından tanımak, diğer yandan da Türkiye tarihinin çok önemli bir dönemini anlamak açısından değerli bir çalışma.
Nehir söyleşi formatında olan kitap, Taha Akyol'un Aydın Menderes'e sorduğu sorularla biçimleniyor. Oğlunun dilinden Adnan Menderes'in hayat hikâyesiyle başlayan kitap özellikle Demokrat Parti'nin 1950 yılında iktidar olmasından Adnan Menderes'in 17 Eylül 1961'de idam edilmesine kadarki dönemi ayrıntılarıyla ele alıyor. Adnan Menderes ve DP iktidarı konuşulurken, bu süre zarfında Türkiye siyasetinde yaşanmış birçok önemli olay da gündeme getirilip bağlamına yerleştiriliyor. DP-CHP ilişkileri, dış politika, ekonomi alanında gelişmelerin yanı sıra adım adım 27 Mayıs İhtilali'ne giden olaylar (9 Subay Olayı, Tedbirler Kanunu, 28 Nisan Öğrenci Olayları vs.) tartışılıyor. Aydın Menderes, Taha Akyol'un ayrıntılı sorularını, bizzat işittiği veya tanık olduğu anekdotlarla ve sonradan yazılmış hatırata dayanarak yanıtlıyor; olayların iç yüzünü anlatmaya ve bu dönemi anlamlandırmaya çalışıyor. Taha Akyol ve Aydın Menderes,“27 Mayıs İhtilali önlenebilir miydi?” sorusunun yanıtını arıyorlar. Ayrıca bu ihtilalin Türkiye siyasetindeki ve Türkiye'deki demokrasinin gelişmesindeki uzun vadeli etkilerini konuşuyorlar. Kitap bir yandan siyaset adamı ve baba olarak Adnan Menderes'i daha yakından tanımak, diğer yandan da Türkiye tarihinin çok önemli bir dönemini anlamak açısından değerli bir çalışma.