Mustafa Önsel, "Beşiktaş'ta Sırtlan Pususu", "Silivri'de Firavun Töreni" ve "Casusluk Kumpası, Kim Bunlar" kitaplarından sonra balyoz gibi bir dördüncü kitapla yine gündem yaratıyor. TSK'da, "Fethullahçı Terör Örgütünün" izlerini bizzat tanık olanların anlatımıyla ve belgeleriyle paylaşıyor… Mustafa Önsel; "Milli ordu bu topraklarda yaşamamızın güvencesidir. Ordu içinde herhangi başka bir hiyerarşik yapıya bağlılık millilik vasfını yok eder. Buna müsaade etmek ihanettir…" vurgulaması yaptıktan sonra kitabını okuyuculara şöyle sunuyor;
"Gelelim kitabımızın konusu olan TSK'deki duruma. Bunca kuruma sızan, sonra da devleti ele geçirmeyi düşünecek kadar kendini güçlü hisseden bir yapının TSK ile ilgili bir planının bulunmaması, orada örgütlü olmaması mümkün mü? Önceki kitaplarımda bunun önemli ipuçlarını vermiştim. "Ağacın kurdu içinde olur." diye bir halk sözü var değil mi? Ne kadar bilgece bir söz. Bunca kumpas içeriden ciddi bir destek olmadan yapılabilir miydi? Biz; yani bu olayları, kumpasları bizzat yaşayanlar, bu desteğin gücünü gördük. "Ağacın kurtçukları"nın önemli bir kısmını pek çok parçayı birleştirerek belirledik.
Bu çalışmamda -pek çok yaşanmışlıktan hareketle-, açılan soruşturmalarda adı artık kısaca FETÖ, yani Fethullahçı Terör Örgütü olarak ifade edilen ihanet odağının TSK'de, başta askeri okullar olmak üzere, geldiği noktayı içinde yaşayan biri olarak takdirlerinize sunuyorum. Burada anlatılanlarla ordunun nasıl bir ayrışmaya, siyaset batağına çekilmeye ve milli olmaktan çıkartılmaya çalışıldığını da ortaya koyarken aynı zamanda tehlikenin büyüklüğüne de dikkat çekmeye çalışacağım. Buradaki anlatımların bir bölümünün, bir kısım okuyucuya abartılı geleceğini biliyorum. Fethullahçı örgütün yaptıklarını gören, bizzat yaşayan on binlerce TSK mensubu ise anlattıklarımın, yaşananların ancak küçük bir bölümünü teşkil ettiğini biliyor. Bu konuda yüzlerce kitap yazılsa yine de yeterli olmaz… " Ve bu kitapta aşağıdaki soruların cevaplarını belgeleriyle veriyor;
12 Eylül öncesi Harbiye'de yaşanan "Devrimci", "Ülkücü" ayrışması nasıldı?
Harbiye'de hangi devreye "Kızıl Devre" deniyordu?
Şakirt kime denir?
"Artık şakirt olmayan askeri okullara giremez" diyen yüksek rütbeli subay kimdi?
Kimler Medine Sözleşmesini henüz imzalamadık, o halde yapılan her şey mübahtır diyor?
Harbiye'de korkunç yıllarda (2008-2014) neler yaşandı?
Şok mangalarında yapılan işkenceler… İşkence sonucu ölen, intihar eden, atılan veya ayrılmaya zorlanan Harbiyeliler…
Domuz bağları, dayak, hakaret…
Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı sorgu odasından çıkan bir subay neden intihar etti?
"Gay Tayfa" iftiralarıyla başlayan süreç ve Deniz Kuvvetlerine yapılan saldırılar nasıl gelişti?
GATA'da Fethullahçı yapılanmanın boyutları nedir?
Askeri Yargıda neler oluyor?
Fethullahçı örgüt niçin askeri yargı ve tıbbiyeyi ele geçirmek istiyor?
Genelkurmay Erdoğan'a darbe yapar mı?
Necdet Özel casusluktan yargılanır mı?
Ve daha birçok soru ve cevabı…
Gerçeklerle yüzleşmeye hazır mısınız?
Mustafa Önsel, "Beşiktaş'ta Sırtlan Pususu", "Silivri'de Firavun Töreni" ve "Casusluk Kumpası, Kim Bunlar" kitaplarından sonra balyoz gibi bir dördüncü kitapla yine gündem yaratıyor. TSK'da, "Fethullahçı Terör Örgütünün" izlerini bizzat tanık olanların anlatımıyla ve belgeleriyle paylaşıyor… Mustafa Önsel; "Milli ordu bu topraklarda yaşamamızın güvencesidir. Ordu içinde herhangi başka bir hiyerarşik yapıya bağlılık millilik vasfını yok eder. Buna müsaade etmek ihanettir…" vurgulaması yaptıktan sonra kitabını okuyuculara şöyle sunuyor;
"Gelelim kitabımızın konusu olan TSK'deki duruma. Bunca kuruma sızan, sonra da devleti ele geçirmeyi düşünecek kadar kendini güçlü hisseden bir yapının TSK ile ilgili bir planının bulunmaması, orada örgütlü olmaması mümkün mü? Önceki kitaplarımda bunun önemli ipuçlarını vermiştim. "Ağacın kurdu içinde olur." diye bir halk sözü var değil mi? Ne kadar bilgece bir söz. Bunca kumpas içeriden ciddi bir destek olmadan yapılabilir miydi? Biz; yani bu olayları, kumpasları bizzat yaşayanlar, bu desteğin gücünü gördük. "Ağacın kurtçukları"nın önemli bir kısmını pek çok parçayı birleştirerek belirledik.
Bu çalışmamda -pek çok yaşanmışlıktan hareketle-, açılan soruşturmalarda adı artık kısaca FETÖ, yani Fethullahçı Terör Örgütü olarak ifade edilen ihanet odağının TSK'de, başta askeri okullar olmak üzere, geldiği noktayı içinde yaşayan biri olarak takdirlerinize sunuyorum. Burada anlatılanlarla ordunun nasıl bir ayrışmaya, siyaset batağına çekilmeye ve milli olmaktan çıkartılmaya çalışıldığını da ortaya koyarken aynı zamanda tehlikenin büyüklüğüne de dikkat çekmeye çalışacağım. Buradaki anlatımların bir bölümünün, bir kısım okuyucuya abartılı geleceğini biliyorum. Fethullahçı örgütün yaptıklarını gören, bizzat yaşayan on binlerce TSK mensubu ise anlattıklarımın, yaşananların ancak küçük bir bölümünü teşkil ettiğini biliyor. Bu konuda yüzlerce kitap yazılsa yine de yeterli olmaz… " Ve bu kitapta aşağıdaki soruların cevaplarını belgeleriyle veriyor;
12 Eylül öncesi Harbiye'de yaşanan "Devrimci", "Ülkücü" ayrışması nasıldı?
Harbiye'de hangi devreye "Kızıl Devre" deniyordu?
Şakirt kime denir?
"Artık şakirt olmayan askeri okullara giremez" diyen yüksek rütbeli subay kimdi?
Kimler Medine Sözleşmesini henüz imzalamadık, o halde yapılan her şey mübahtır diyor?
Harbiye'de korkunç yıllarda (2008-2014) neler yaşandı?
Şok mangalarında yapılan işkenceler… İşkence sonucu ölen, intihar eden, atılan veya ayrılmaya zorlanan Harbiyeliler…
Domuz bağları, dayak, hakaret…
Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı sorgu odasından çıkan bir subay neden intihar etti?
"Gay Tayfa" iftiralarıyla başlayan süreç ve Deniz Kuvvetlerine yapılan saldırılar nasıl gelişti?
GATA'da Fethullahçı yapılanmanın boyutları nedir?
Askeri Yargıda neler oluyor?
Fethullahçı örgüt niçin askeri yargı ve tıbbiyeyi ele geçirmek istiyor?
Genelkurmay Erdoğan'a darbe yapar mı?
Necdet Özel casusluktan yargılanır mı?
Ve daha birçok soru ve cevabı…
Gerçeklerle yüzleşmeye hazır mısınız?