Bazen gitmek gerek, hiç görmediğin yerleri görmek için... Bazen her şeyi unutmak gerek, en sevdiğin şarkıyı silip ilk defa duyuyormuş gibi dinlemek gerek. Sevmek gerek, sanki hiç o acıları tatmamış gibi yeniden tanışmak gerek. Yardım etmek gerek, bazen de yardım edilmesine izin vermek gerek. Yaraların derin de olsa dikiş atılmasına izin vermek gerek. İçindeki merhamet seni sen yapan şey olsa da, bazen merhameti bir kenara bırakman gerek.
Kalbini bazen kilitleyip saklamak gerek, bazen de gül bahçeleri sunmak gerek. En önemlisi “ah” almamak gerek. Gün gelecek, herkes buluşacak ya öbür tarafta. Ben sırf seni öte tarafta görmeyeyim diye hakkımı helal ediyorum. Ama sana tek bir cümle edeceksem, yüreğimden geçirerek şunu söylemek istiyorum: KIRDIĞIN YERDEN KIRIL! Kırdığın yerden kırıl sevgilim, kırdığın yerden kırıl.
Sence de yeterince üzülmedik mi, yeterince hissetmedik mi acıyı? Son zerresine kadar tasarladığım her şeyi artık yorumlamayı bıraktım, olduğu yerde kalsın dedim, peşin peşin söyledim. Olmayacaksa yormayın dedim. Sevmeyecekseniz beni, rahat bırakın dedim. Bence sen de öyle yapmalısın. “Sevmeyeceksen git, canım yeterince yandı bir de sen yakma.” Artık bunu demek zorundayız: Kötü insanların dünyasında yaşamaya hak kazandık. Bir arkadaşa bakıp çıkacağız diye bir şey yok. Ya gelecekler, bundan sonra bizim olacaklar ya da hiç hayatımıza girmeyecekler.
Benim çocuk yaşta gülümsememi benden çaldılar. Siz siz olun, hiçbir çocuğun gülümsemesini çalmayın. Büyüyünce gülmeleri çok zor oluyor.
Bazen gitmek gerek, hiç görmediğin yerleri görmek için... Bazen her şeyi unutmak gerek, en sevdiğin şarkıyı silip ilk defa duyuyormuş gibi dinlemek gerek. Sevmek gerek, sanki hiç o acıları tatmamış gibi yeniden tanışmak gerek. Yardım etmek gerek, bazen de yardım edilmesine izin vermek gerek. Yaraların derin de olsa dikiş atılmasına izin vermek gerek. İçindeki merhamet seni sen yapan şey olsa da, bazen merhameti bir kenara bırakman gerek.
Kalbini bazen kilitleyip saklamak gerek, bazen de gül bahçeleri sunmak gerek. En önemlisi “ah” almamak gerek. Gün gelecek, herkes buluşacak ya öbür tarafta. Ben sırf seni öte tarafta görmeyeyim diye hakkımı helal ediyorum. Ama sana tek bir cümle edeceksem, yüreğimden geçirerek şunu söylemek istiyorum: KIRDIĞIN YERDEN KIRIL! Kırdığın yerden kırıl sevgilim, kırdığın yerden kırıl.
Sence de yeterince üzülmedik mi, yeterince hissetmedik mi acıyı? Son zerresine kadar tasarladığım her şeyi artık yorumlamayı bıraktım, olduğu yerde kalsın dedim, peşin peşin söyledim. Olmayacaksa yormayın dedim. Sevmeyecekseniz beni, rahat bırakın dedim. Bence sen de öyle yapmalısın. “Sevmeyeceksen git, canım yeterince yandı bir de sen yakma.” Artık bunu demek zorundayız: Kötü insanların dünyasında yaşamaya hak kazandık. Bir arkadaşa bakıp çıkacağız diye bir şey yok. Ya gelecekler, bundan sonra bizim olacaklar ya da hiç hayatımıza girmeyecekler.
Benim çocuk yaşta gülümsememi benden çaldılar. Siz siz olun, hiçbir çocuğun gülümsemesini çalmayın. Büyüyünce gülmeleri çok zor oluyor.